11. Hukuk Dairesi 2015/15762 E. , 2016/9615 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/11/2015 tarih ve 2014/746-2015/832 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ile fer"i müdahil ... ve ihbar olunan .... vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 13.12.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ..., davalı... A.Ş. vekili Av. ... ve ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ... tarafından el konulmadan önce davalı ... A.Ş.’nin ... Şubesine ... ve .... tarafından ortak hesap açılarak 22.11.1999 tarihinde 70.219,00 DEM=35.902,40 EURO mevduat yatırıldığını, hesap sahiplerinin alacaklarını davacıya temlik ettiğini, iadesi istendiğinde paraların off-shore hesabına aktarıldığı ve off shore mevduatların sigorta kapsamı dışında olduğu bildirildirilerek ödenmediğini, davalının müvekkilinin zararından sorumlu olduğunu ileri sürerek; davalı bankanın ... şubesine yatırılan 70.219,00 DEM=35.902,40 EURO mevduatın davalı bankadan hükmen tahsiline, alacağa paranın yattığı tarih olan 22.11.1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi gereğince fiilen ödeme tarihine kadar temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Bank A.Ş. ve fer"i müdahil ve ihbar olunan vekilleri davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davanın kabulüne, 70.219 DEM karşılığı 35.902,38 EURO"nun fiili ödeme tarihindeki rayiç üzerinden TL karşılığının 22.11.1999 tarihinden itibaren yürütülecek 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi uyarınca EURO faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ile fer"i müdahil ... ve ihbar olunan .... vekilleri temyiz etmiştir.
1- Bir davada kararı temyiz etme hakkı, yalnız taraflara veya hüküm ile kendisine mükellefiyet yüklenen veya bir hakkı ihlal edilen kimseye veyahut kanunun açıkça belirttiği mercilere aittir. Temyiz isteminde bulunan Ordu Yardımlaşma Kurumu talebe konu davada ihbar olunan konumundadır. İhbar eden tarafın temsilcisi olarak davaya katılmamıştır. Karar başlığında davalı olarak gösterilmemiş, aleyhine de hüküm kurulmamıştır. O halde, ihbar olunan .... vekilinin kararı temyiz etmede hukuki yararı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa"nın 3/k bendinde "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi" tüketici, 3/ı bendinde ise "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem" tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa"nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa"nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK"nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davanın açıldığı 28.05.2014 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa"nın yürürlükte olduğu, davacının alacağını temlik aldıkları şahısların ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekili ile fer"i müdahil ... vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan .... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ve fer"i müdahil ... vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 15/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.