Davacı, meslek hastalığı sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, meslek hastalığı sonucu % 12,3 olan maluliyet oranının 15.02.2005 tarihinde % 74 yükselen sigortalının % 61,7 oranındaki fark maluliyet nedeni ile uğradığı manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Davacının % 74 oranında sürekli iş gücü kaybına uğradığı iddiasıyla açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davası ile ilgili Ankara 10 İş Mahkemesinin 2000/339 Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda SSK Ankara Meslek Hastalığı hastanesinin 27.01.2000 tarihli raporu ile davacıda bulunan pnömokonyoz ve KOAH hastalıklarının mesleki olduğu, meslek hastalığı nedeni ile maluliyet oranının % 74 olarak tespit edildiği, motor nöron hastalığının ise mesleki olmayıp tam teşekküllü nöroloji ve fizik tedavi kliniğinde takip edilip değerlendirilmesi gerektiği bildirilmiş, itiraz üzerine Yüksek Sağlık Kurulu’nun 07.11.2003 tarihli kararı ile davacıda bulunan pnömokonyoz ve KOAH nedeniyle bu oranın % 28 olarak tespit edildiği, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinin 24.08.2005 tarihli raporu davacıda bulunan pnömokonyoz hastalığının mesleki olup maluliyet oranının % 12,3 olduğu, solunum yetmezliğinin ise nörolojik hastalığına bağlı olduğu ve mesleki olmadığı açıklanmış giderek Adli Tıp Genel Kurulu’nun 23.02.2006 tarihli raporunda ise davacını bu davaya konu Ankara Mestek Hastalıkları Hastanesince düzenlenen 15.2.2005 tarihli 48 sayılı raporunda incelenmek suretiyle pnömokonyozun mesleki ve oranının %12.3 olduğu, akciğer lezyonlarının,hipoksi(oksijen azlığı) şeklindeki solunum yetmezliğinin mesleki olmayan nörolojik hastalığa bağlı olduğu ve davacının çalışamaz durumda bulunduğunun bildirildiği ve mahkemece % 12,3 sürekli iş göremezlik oranı üzerinden 5.000,00 YTL manevi tazminatın 27.01.2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
H.U.M.K.’nun 237. maddesi uyarınca, kesin hükmün varlığından söz edilebilmesi için her iki davanın taraflarının, dava konusunun ve dava sebebinin (maddi olguların) aynı olması gerekir. Ankara 10 İş Mahkemesinin 2000/339 Esas sayılı dosyasında davacı aynı davalı aleyhine meslek hastalığı nedeni ile % 74 iş gücü kaybına uğradığını belirterek, maddi ve manevi tazminat istemiş ve mahkemece de bu doğrultuda inceleme yapılarak davacının bu davaya konu ettiği Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesinin 15.2.2005 tarihli 48 nolu raporu da Adli Tıp Genel Kuruluna incelettirilip değerlendikten sonra meslek hastalığı nedeni ile % 12,3 oranında sürekli işgücü kaybına uğradığı sonucuna varılarak 5.000,00 YTL manevi tazminatın 27.01.2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ilişkin verilen kararın Dairemizce onanmak suretiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Her iki davada da, davacı meslek hastalığı nedeni oluşan % 74 maluliyet nedeni ile manevi tazminat istemektedir.. Bu durumda, davaların tarafları, sebebi ve konusu aynı olduğundan ayrıca bu davaya konu 15.2.2005 tarihli 48 nolu raporda o davada incelendiğinden istemin kesin hükmün nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların öteki itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 09.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.