
Esas No: 2016/11197
Karar No: 2016/10927
Karar Tarihi: 21.11.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/11197 Esas 2016/10927 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk ile ... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, menfi tespit davasıdır.
... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... Tüketici Mahkemesince ise davacının mesleki faaliyette bulunduğu bu nedenle tüketici hukukunun olayda uygulanmayacağı gerekçesiyle, karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise, "Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder" şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun geçici 1/1. maddesine göre “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar, açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder.”
Somut olayda; taraflar arasında tarımsal sulama abonelik sözleşmesi düzenlendiği, davacının çiftçi olup tarımsal faaliyette bulunduğu, abonelik sözleşmesinin mesleki faaliyet için yapıldığı ve davacının 4077 sayılı Kanun anlamında tüketici tanımına girmediği anlaşılmış olmakla, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21.11.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.