10. Hukuk Dairesi 2020/4446 E. , 2021/5517 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2019/192-2019/752
İlk Derece
Mahkemesi : ... 3. İş Mahkemesi
Dava, kurum işleminin iptali ve 01.02.2012 tarihi itibariyle bağlanan yaşlılık aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanarak, aylıkların yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemine ilişkindir
İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, davacının Kurumdan yaşlılık aylığı almakta iken 1092324.45.01 sicil sayılı işyerinde geçen 2011/12. ay çalışmasının iptal edilmesi üzerine yaşlılık aylığının iptal edilerek, bağlanan aylıkların iadesinin talep edildiğini, davacıdan 1994-2001 yılları arasında teslim ettiği müstahsil makbuzları nedeniyle %1’lik Tarım Bağ-Kur tevkifat kesintisi yapıldığını, bu kesintiler nedeniyle önemli oranda prim tahsil edildiğini ve kurum hesaplarına yatırıldığını, bu primlerin 506 yasılı yasa hizmetine ait süre borcunu karşılayacak tutarda olduğunu beyanla, Kurum işleminin iptali ile davacıya 506 sayılı Yasadan bağlanan yaşlılık aylığının kesildiği yerden tekrar bağlanarak ödeme tarihlerinden itibaren faiziyle birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı vekili, davacının 1092324.45 sicil sayılı işyerindeki çalışmalarının fiili çalışmaya dayanmaması nedeniyle hizmetlerinin iptal edildiğini, sahte bildirimlerin iptali sonucu aylık bağlanma şartları oluşmadığından aylığının kesildiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkememece, 11/08/1999 tarihli 1.918.000.00 TL tevkifat kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden aybaşı olan 01/09/1999 tarihinden başlamak kaydıyla 4/1-b sigortalısı olarak tescil edilmesi ile 01/09/1999-03/10/1999 tarihleri arasındaki 33 günlük sürenin hizmet süresine eklendiğinde, davacının 07/01/2012 tarihi itibariyle (15 günlük prim ödeme gün sayısı iptal edildikten sonra) 3759 gün 4/1-a, 600 gün askerlik borçlanması, 662 gün 4/1-b olmak üzere toplam prim ödeme gün sayısı 5021 gün olduğu tespit edildiğinden, prim ödeme gün sayısı 5000 günün altına düşmediğinden davacının 01/02/2012 tarihinden başlamak kaydıyla bağlanan yaşlılık aylığının iptal edilmesi işleminin yasal mevzuata aykırı ve hatalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı 60493122962 TC Kimlik numaralı ..."ün Kurum tarafından 01/02/2012 tarihinde kesildiği emekli maaşının bu tarihten itibaren tekrar bağlanması, ödenmesi gereken aylıkların ödenmesi gerektiği tarihlerden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitine, 15/08/2014 Tarih 11634975 sayılı aksine kurum işleminin iptaline karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesi, kamu kurumu niteliğindeki Tekel"e teslim edilen tütün ürünlerinden yapılan tevkifat kesintilerinin Kuruma intikali koşulu bulunmadığı gerekçesiyle, ... 3. İş Mahkemesi"nin 22.11.2018 tarih, 2015/83 Esas ve 2018/393 Karar sayılı kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı SGK vekili, davacının aylıklarının iptalinden önce tarım sigortalılığı ile ilgili talebi olmadığını, tahsis aşamasında yapılacak işlemde geriye yönelik sigortalılık tespitiyle aylık bağlanması mümkün olmadığını, yapılan Tevkifat kesintilerinin Kurum hesabına aktarılmadığını, Kurum herhangi bir kayıt bulunmadığını, davacının eksik günlerini tamamlaması sonucu 13.10.2014 tarihinde yeniden tahsis talebinde bulunması nedeniyle yeniden yaşlılık aylığı bağlandığını, kararda 01.02.2012 tarihinden günümüze kadar ödeme yapılması gerekiyormuş gibi bir anlam doğduğunu, kararda 01.02.2012 - 13.10.2014 tarihleri arasında hak edilen maaşların ödenmesi gerektiği belirtilmesi gerektiği, kararının bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Somut olayda, 01.01.1956 doğumlu davacının 14.01.2012 tarihli tahsis talebi üzerine, 629 gün Tarım Bağ-Kur kapsamında, 600 gün askerlik borçlanması ve 3774 gün 4/1-a kapsamında toplam 5003 günlük prim ödeme gün sayısı üzerinden 506 sayılı yasanın geçici 81/B- A maddesi gereği, 01.02.2012 tarihinden başlamak kaydıyla yaşlılık aylığı bağlandığı, ancak Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından düzenlenen 17.07.2013 tarihli rapora istinaden 09.12.2011-23.12.2011 tarihleri arasında geçen 15 günlük 4/l-a kapsamında sigortalılık süresinin iptal edilmesi üzerine prim ödeme gün sayısı 5000 günün altına düştüğü için, bağlanan aylığın 01.02.2012 tarihinden itibaren kesildiği; Mahkemece, 11/08/1999 tarihli 1.918.000.00 TL tevkifat kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden aybaşı olan 01/09/1999 tarihinden başlamak kaydıyla, davacının 4/1-b sigortalısı olarak tescil edilmesi ile 01/09/1999-03/10/1999 tarihleri arasındaki 33 günlük süre, hizmet süresine eklendiğinde, prim gün sayısı 5000 gün altına düşmeyeceği gerekçesiyle davacının 01/02/2012 tarihinde kesilen emekli maaşının bu tarihten itibaren tekrar bağlanmasına karar verildiği, anlaşılmaktadır.
1479 sayılı Kanunun 4447 sayılı Kanun ile değişik 35 inci maddesine göre, yaşlılık aylığından yararlanabilmek için; sigortalının talepte bulunduğu tarihte prim ve her türlü borçlarını ödemiş olması şart olup, 11/08/1999 tarihinde ürün teslimatından yapılan tevfikatın, hangi tarihe kadar süreyi karşıladığı, davacının bakiye prim borcu olup olmadığı araştırıldıktan sonra tahsis koşullarının irdelenmesi gerektiği, prim borcu ödenmeden sigortalılık süresinin yaşlılık aylığında değerlendirilemeyeceği nazara alınmadan yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.