Davacı, ilk Bağ-Kur prim kesintisinin kesildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren tescil veya dava tarihine kadar tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının teslim ettiği ürün bedelinden yapılan ilk kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren 2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının 1.09,1994-02,03,2007 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir.
2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden,davacının Ziraat Odası kaydının 22.07.2007 tarihinde başladığı, Tarım Kredi Kooperatifine 29.01.2003 tarihinde ortak olduğu , üzerine kayıtlı zirai arazisinin bulunduğu, davacının sattığı ürün bedelinden ilk prim kesintisinin 01.08.1994 tarihinde yapıldığı ve bundan sonra sadece 1995 yılında kesinti yapıldığı başka kesintinin olmadığı görülmektedir.Mahkemece kesintinin bulunduğu 1.09.1994-31.12.1995 tarihleri arasındaki dönem yönünden verilen tesbit kararı yerinde ise de prim kesintisinin bulunmadığı 1.1.1996-02.03.2007 tarihleri arasındaki dönemde 2926 sayılı Yasa"nın 10. maddesinde belirtilen kayıtlar bulunmadığı ve tarımsal faaliyet bu madde kapsamında kanıtlanamadığı halde bu döneme ilişkin istemin soyut tanık beyanı ve zabıta araştırmasına dayalı olarak kabul edilmesi; usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki,bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK 438/7 maddesi gereğince hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1.bendinin silinerek yerine “Davanın kısmen kabulü ile davacının 01.09.1994-31.12.1995 tarihleri arasında tarım Bağ-kur sigortalısı olduğunun tesbitine,01.01.1996 -02.03.2007 tarihleri arasındaki talebin reddine.” tarih ve sözcüklerinin yazılmasına ,3.bendine “davalı kurum yararına 500.00YTL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine “rakam ve sözcüklerinin eklenmesine hükmün düzeltilen ve değiştirilen bu şekli ile ONANMASINA,10.03.2009 günü oybirliği ile karar verildi.