3. Hukuk Dairesi 2017/1772 E. , 2017/7355 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, Davacı idarenin ....i arsasını, üzerinde otel yapılması şartı ile uzun dönem kiraya verme konusunda 2886 sayılı yasa hükümlerince ihaleye çıkardığını, 01/12/2008 tarihinde borçlu firmanın ihaleyi almasını müteakip 1.908.063,90 TL bedelli teminat mektubunu davacı idareye teslim ettiğini, borçlu firmaya verilen sürelere rağmen inşaatın başlamadığını, 2886 Sayılı Kanunun 62. maddesi ve sözleşme hükümleri kapsamında 31/12/2009 tarihinde ihalenin feshine ve teminat mektubunun nakde çevrilerek irat kaydedilmesine karar verildiğini, takip borçlularından ... 09/01/2014 tarihinde teminat mektubunun ve gecikme zammının tahsili için ibraz edildiğini, ibraz tarihinde ödeme yapılmaması üzerine 10/01/2014 tarihinde davaya....2014/174 esas sayılı takibin başlattığını, takipten sonra 13/01/2014 tarihinde davacı hesabına 1.908.063,90 TL ödeme yapıldığını, BK 100. maddesi uyarınca öncelikle faiz ve icra masrafları ve vekalet ücretinde mahsup edilerek icra takip dosyasına bildirildiğini ve tahsil harcının davacı idare tarafından ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla borçlunun haksız itirazlarının iptaline, takibin devamına asıl alacağa temerrüt tarihi olan 04/01/2010 tarihinden itibaren gecikme zammı yürütülmesine, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu takibin taraflar arasında 2008 yılında imzalanmış ve sonradan fesih olan uzun dönemli kira sözleşmesi ile bir ilgisi bulunmadığını, bankanın teminat mektubu kapsamında davacıya karşı yüklemiş olduğu taahhütlerin, davalı şirket ile davacı arasındaki ilişkiden bağımsız olduğunu, dava dışı bankadan teminat mektubunun tahsilini davacının iddiasının aksine 05/01/2010 tarihinde talep ettiğini, Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemence verilmiş 2010/1 D.iş sayılı 05/01/2010 tarihli tedbir kararı uyarınca dava dışı bankanın ödeme yapmasının mümkün olmadığını, belirterek davanın yetki yönünden, pasif husumet yönünden ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı .... Kanun"una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayımızda; dava, kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup dava 10/02/2014 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte olan HMK. 4/1-a maddesi gereğince dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.