3. Hukuk Dairesi 2017/3079 E. , 2017/7359 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ihtiyaç nedeniyle tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın hüküm kurulmasına yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, dava konusu taşınmazı kendisi, eşi ve çocuklarının konut ihtiyacı sebebiyle 11/09/2014 tarihinde satın alındığını, taşınmazın daha önceki malikleri ile davalı kiracı arasında 01/02/2014 başlangıç tarihli 1 yıl süreli aylık kira bedeli 2.150,00 TL olan kira sözleşmesinin imzalandığını, davacının taşınmazı satın aldıktan sonra yasal bir aylık süre içerisinde 29/09/2014 tarihinde Kartal 4. Noterliğinin 31530 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı kiracıya taşınmazın konut ihtiyacı sebebiyle kullanılacağı ve 01/02/2015 tarihinde sona erecek kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğinin ihtar edildiğini, belirterek dava konusu taşınmazdan davalı kiracının ihtiyaç nedeniyle tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davacı tarafından açılan tahliye talepli davanın 6 aylık süre beklenmeden açıldığını, davacının ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını, davacının taşınmazı yatırım amaçlı olarak aldığını, asıl amacının taşınmazdan tahliyeyi sağlamak suretiyle taşınmazı yeni kiracılara yüksek bedelle kiralamak olduğunu, davacının eşi ve çocuklarına ait çok sayıda taşınmazı bulunduğunu, davacının taşınmazı ilan vererek satışa çıkardığını ayrıca 17/11/2015 tarihinde taşınmazı tahliye ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece taşınmaz tahliye edildiğinden davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Konut ya da çatılı işyeri niteliğindeki bir taşınmazı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda bir ay içinde, dilerse TBK.’nun 351.maddesi uyarınca edinme günü de dahil olmak üzere edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla edinme tarihinden itibaren altı ay sonra ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir. Davanın altı ayın sonunda hemen açılması şart olmayıp sözleşme sonuna kadar açılması mümkündür. Ancak edinmeyi
izleyen bir ay içerisinde bildirimin tebliği zorunlu olup bunun sonradan giderilmesi mümkün değildir. Açılacak davada tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın varlığının kanıtlanması gerekir.
HMK"nun 331/1 maddesi gereğince; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.
Olayımıza gelince; Davacı dava dilekçesinde 11/09/2014 tarihinde kiralananı satın aldığından söz etmiş, iktisabı bildirir 29/09/2014 düzenleme tarihli ihtarname 01/10/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı, davacının taşınmazı yatırım amaçlı olarak satın aldığını ve satın aldıktan sonra yeniden satışa çıkararak ilan verdiğini, ihtiyaç iddiasının gerçek ve samimi olmadığını savunmuştur. Bu durumda mahkemece dava konusu taşınmazın yeni malik davacı tarafından satışa çıkarılıp çıkarılmadığı araştırılıp tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra davacının dava açmaktaki haklılık durumu dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücreti konusunda hüküm kurulması gerekirken gerekli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.