(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)


Maktul ... ’in ölüm olayı ile ilgili yapılan soruşturma sonucunda Cumhuriyet Başsavcılığının 15.07.2013 gün ve 2013/6832 soruşturma, 2013/4947 sayılı kararı ile “kovuşturmaya yer olmadığına” ilişkin karar verildiği, bu karara karşı yapılan itiraz üzerine . Ağır Ceza Mahkemesinin 25.10.2013 gün ve 2013/1113 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği ve bu kararın da Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 30.09.2013 gün ve 94660652-105-41-7722- 2014/15850/53757 sayılı yazılı talepleri doğrultusunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi gereğince kanun yararına bozma talebini içeren 05.09.2014 gün ve 2014/300532 sayılı tebliğnamesine bağlı dosya Dairemize gönderilmekle okundu; gereği konuşulup düşünüldü.

TÜRK MİLLETİ ADINA
I) Olay:
Dosya kapsamına göre, maktul ... ’in, olay günü ailesi ile birlikte akrabası ’nun, bir binanın dördüncü katında bulunan dairesine ziyaret amacı ile gittiği, bu sırada maktulden alacaklı olduğu iddia edilen adlı şahsın da eşi ile beraber maktulün bulunduğu eve geldiği, bir süre sonra maktulün, sigara içmek amacıyla çıktığı evin balkonundan düşerek öldüğü olayda,
Yapılan soruşturma sırasında maktulün, olay sırasında kendisini ziyarete gelen adlı şahsa borcunun bulunduğu, üzerinden çıkan cep telefonuna delil olma niteliğinden dolayı el konulduğu, olaydan yaklaşık iki ay sonra maktulün eşi ..."in, içinde eşinin yazdığını iddia ettiği intihar notu bulunan ajandayı Cumhuriyet Savcılığına teslim ettiği, ilgili şahısların ifadelerinin alınmasından sonra, Cumhuriyet Başsavcılığının 15.07.2013 gün ve 2013/6832 soruşturma, 2013/4947 sayılı kararı ile "kovuşturmaya yer olmadığına" ilişkin karar verildiği, bu karara karşı yapılan itirazın da . Ağır Ceza Mahkemesinin 25.10.2013 gün ve 2013/1113 değişik iş sayılı kararı ile reddedilerek kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
II) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
Soruşturma sırasında maddi gerçeğin ortayı çıkarılmasını ve kamu davasını
açmaya yer olup olmadığına ilişkin karar verilmesini sağlayacak deliller yeterince toplanmadan "kovuşturmaya yer olmadığına" ilişkin kararın verilip verilmediğine ilişkindir.
III) Hukuksal değerlendirme;
5271 sayılı CMK’nın 160. maddesi uyarınca, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmakla ve tüm delilleri toplamakla yükümlü Cumhuriyet Savcılığı tarafından, somut olayda, dosya içine alınan ve maktulün el yazısı ile imzasının bulunduğu belgelerle, yine maktulün yazdığı iddia edilen intihar mektubunun grafolojik incelemesinin yaptırılması, sözkonusu mektuptaki yazıların maktulün eli ürünü olup olmadığının tespit edilmesi, yine maktule ait cep telefonundaki iletişim kayıtlarının araştırılması ve maktulle borç ilişkisi içinde olan’un eşinin de beyanının alınması, sonucuna göre kamu davası açılıp açılmayacağına karar verilmesi yerine, eksik soruşturma sonucu yazılı biçimde "kovuşturmaya yer olmadığına" ilişkin karar verilmesi isabetsiz görülmekle... Ağır Ceza Mahkemesinin 25.10.2013 gün ve 2013/1113 değişik iş sayılı kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI) Sonuç ve karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden,. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.10.2013 gün ve 2013/1113 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına (TEVDİİNE), 14/10/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.