(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2014/12974 E. , 2014/14775 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava ./..
2014/12974-14775 -2-
tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerekirken faizin bitiş tarihi değerlendirilmeyerek bu konuda hataya düşülmüş olması doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının dördüncü paragrafında yer alan “Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... adına depo edilen 27.280,68 TL ek kamulaştırma bedelinin (Mahkememizin 2009/75 Esas, 2009/83 Karar ve 2011/41 Esas, 2011/52 Karar sayılı sayılı acele el koyma bedeli ile yine mahkememizin bozma öncesi 2011/397 Esas, 2012/270 Karar sayılı kararında belirtilen bedelin davalılar adına depo edilmiş olduğu dikkate alınarak) davanın açılış tarihi olan 21/12/2011 tarihinden itibaren geçecek 4 aylık sürenin sonu olan 21/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kararın kesinleşmesi beklenmeksizin davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."e tapu kaydındaki payları oranında peşin, nakit ve derhal ödenmesi için hükümle birlikte ...Ziraat Bankası şubesine müzekkere yazılmasına“ ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "davalılar lehine 78.281.55 TL"lik kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında ödenen 78.124.21 TL mahsup edildikten sonra geriye kalan 157.34 TL"ye 22.04.2012 gününden itibaren ilk karar tarihi olan 10.12.2012 tarihine kadar; fark bedeli olan 27.280.68 TL kamulaştırma bedeline ise 22.04.2012 gününden itibaren ikinci karar tarihi olan 14.04.2014 tarihine kadar yasal faizi ile birlikte” ibaresi eklenmek suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.