3. Hukuk Dairesi 2021/4860 E. , 2021/8325 K.
"İçtihat Metni"Davacılar ... mirasçıları ... vd. ile davalılar ... vd. aralarındaki vasiyetnamenin iptali davasına dair Akhisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28/06/2016 tarihli ve 2015/43 E. 2016/325 K. sayılı hükmün bozulması hakkında Dairece verilen 01/03/2021 tarihli ve 2021/464 E. 2021/1988 K. sayılı karara karşı davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; dedeleri olan muris ...’un Akhisar .... Noterliğince düzenlenen 05/10/2004 tarihli vasiyetnamesi ile miras paylarını davalılara vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin açılıp okunduğunu ancak söz konusu vasiyetnamenin şekil şartlarına uyulmadan düzenlendiğini, TMK’nın 536 ncı maddesinde hüküm altına alınan vasiyetname düzenlemeye katılma yasağına ilişkin düzenlemeye aykırı olarak murisin eşi olan davalılardan ...’un kardeşinin vasiyetname tanığı olduğunu, yine murisin sağlık sorunları olduğunu, vasiyetnamenin ise sağlık ocağından alınan rapor ile düzenlendiğini ileri sürerek; 05/04/2004 tarihli vasiyetnamenin TMK"nın 557 ve ilgili maddeleri uyarınca iptaline, aksi halde saklı payları oranında tenkisine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalılar; vasiyetnamede belirtilen 3169 parselin dava dışı ..."e ve 3469 parselin de vasiyet edilen davalı ..."a satıldığını, vasiyetin iptali yönünden davanın konusunun kalmadığını, vasiyetnamenin esas unsurunun murisin arzularına uygun hareket edip etmediğinin olduğunu, tanıklardan birisinin murisin eşinin kardeşi olmasının esasa etkisinin olmadığını, dava dilekçesinde belirtilmeyen 3427 ve 2798 parsel sayılı taşınmazları murisin davacıların babası ..."a devrettiğini, murisin kendisini bakıp gözeten davalılar lehine vasiyetnamede bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; 3000 ve 3169 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine, 3469 parsel sayılı taşınmaz yönünden vasiyetnamenin iptali sebebi olmadığından reddine, 836 parsel sayılı taşınmaz yönünden kabulü ile muris ..."un Akhisar .... Noterliğince düzenlenen 05/10/2004 tarihli ve 08247 yevmiye numaralı vasiyetnamesinin bu parsel yönünden iptaline, saklı paya tecavüz bulunmadığından tenkis talebinin reddine dair verilen karar; taraf vekillerinin temyizi üzerine, Dairece verilen 01/03/2021 tarihli ve 2021/464 E. 2021/1988 K. sayılı kararla; davanın "muris muvazaası" olarak nitelendirilmesinin hatalı olduğu, davacıların ileri sürdükleri iptal sebepleri ile ilgili herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığı gerekçesiyle; şekle aykırılık ve ehliyetsizlik iddialarına ilişkin Yargıtay"ın yerleşik içtihatları da gözetilmek suretiyle inceleme ve değerlendirme yapılması, iptal sebepleri yerinde görülmez ise tenkis isteminin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle taraflar yararına bozulmuş; bozma kararına karşı, davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Karar düzeltme istemi üzerine yeniden yapılan incelemede; dava, şekle aykırılık ve ehliyetsizlik iddiasına dayalı vasiyetnamenin iptali, bunun mümkün olmaması halinde tenkis istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun “Taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26 ncı maddesinin birinci fıkrasında; hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir. Bu hüküm, emredici olduğundan mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre; hakimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına dair kanun hükümleri saklı ise de; davada uygulanması gereken böyle bir kanun hükmü bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432 nci maddesinin birinci fıkrasında ise; asliye hukuk mahkemesince verilecek kararların temyiz süresinin tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda; gerekçeli karar ile tashih şerhi ve temyiz başvuru dilekçesinin, davacı vekiline “adreste kimse bulunmaması üzerine ...’ya soruldu işde olduğunu beyan etti. Evrak Narlı muhtarlığına teslim edildi haber kağıdı kapıya yapıştırılıp ...’ya bilgi verildi” şerhi yazılmak suretiyle 26/09/2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacılar vekilinin ise kararı onbeş günlük yasal süreyi geçirdikten sonra 12/10/2016 tarihinde (e-imzalı olarak) temyiz ederek aynı tarihte temyiz harcını ikmal ettiği, ancak Dairece gerçekleştirilen inceleme sırasında davacılar vekilinin yasal süresinden sonra vermiş olduğu dilekçenin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, zuhulen davalılar vekilinin temyiz istemi ile birlikte incelenerek yukarıda açıklanan gerekçe ile kararın taraflar yararına bozulmasına karar verildiği, bu kez yapılan inceleme ile anlaşılmıştır.
Bu durumda, davalılar vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairece temyiz incelemesi sonucunda verilen kararın düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairece verilen 01/03/2021 tarihli ve 2021/464 E. 2021/1988 K. sayılı bozma kararının birinci bendinden sonra gelmek üzere; “2- Davacı vekilinin süresinde olmayan temyiz isteminin REDDİNE;” ifadesinin ilave edilmesi, (2) nolu bendin “3-Bozma nedenine göre, davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.” ve kararın "SONUÇ" başlıklı kısmının “SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nın 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin süresinde olmayan temyiz isteminin REDDİNE, üçüncü bentte açıklanan nedenle davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine,” şeklinde değiştirilmesi suretiyle düzeltilmesine, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 14/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.