Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/4789
Karar No: 2009/3742
Karar Tarihi: 12.3.2009

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/4789 Esas 2009/3742 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/4789 E.  ,  2009/3742 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 6. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 16/05/2007
    NUMARASI : 2004/1165-2007/254

    Davacı, davalı işveren nezdinde 1995-1996 yılları hizmetlerinin tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    Dava, davacının 1.1.1995-31.12.1996 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile  davacının davalı işyerinde 1995 yılı 3. dönemde 120 gün çalıştığının tespitine fazla istemin reddine    karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işyerinden davacı adına düzenlenen 1.11.1993 tarihli işe giriş bildirgesinin  Kuruma verildiği, hizmet cetveline göre  bu işyerinden 1.11.1993-16.12.1997 tarihleri arasında geçen  çalışmalarının  kısmen  bildirildiği, uyuşmazlık dönemine ait dönem bordrolarının getirtildiği ve Ankara Ticaret Sicil Memurluğu’nun 23.12.2004 tarihli yazısından davalı gösterilen TR İnşaat İmalat Turizm San Tic Ltd Şti’nin 8.3.2000 tarihinde tasfiyeye girdiği 20.4.2001 tarihi itibaryle de tasfiye kapanışı yapılarak  kaydının silindiği anlaşılmaktadır.
    Bu yönüyle davanın yasal dayanağı belirgin olarak 506 sayılı Yasa"nın  79/10.maddesidir. Anılan  maddeye göre, bu tür hizmet tesbiti davalarında kurumla birlikte  işvereninde hasım gösterilmesi zorunludur. Yargıtay"ın  yerleşik uygulaması da bu doğrultudadır.
    Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, limited şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır.
    Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi, aynı zamanda Borçlar Hukukuna  ilişkin bir hukuki işlem olup, bu karar ve işlemin  hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hataya veya kasta dayalı, şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasının gerek o işlemi gerçekleştirenlerce, gerekse bundan zarar görenlerce istenebilmesi Borçlar Hukukunun temel kurallarından biridir. Buna yönelik düzenlemeye TTK hükümlerinde yer verilmemişse de, TTK’nun 1. maddesi yollaması ile Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde, hataya dayalı bir hukuki işlemin düzeltilmesine olanak tanınması kaçınılmazdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.01.1999 gün ve 1999/10-1-1 sayılı Kararı).
    Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek yargılamanın limited şirket tüzel kişiliğine karşı devamının sağlanması gerekmektedir.
    TTK’nun 224 ve 445. maddelerinde tasfiye memurunun görev ve yetkileri, tasfiyenin nasıl yapılacağı, alacaklıların haklarının nasıl korunacakları açıklanmıştır.
    Ayrıca, tasfiye hainde bulunan bir şirketten alacaklı bulunan kişilerin yapılan ilanlara rağmen alacaklarını yazdırmamalarının alacağın düşmesini gerektirmeyeceği hukuksal gerçeği de dikkate alınmalıdır.
    Tüzel kişiliği sona eren şirketin ihyası için tasfiye memuru ile Ticaret Siciline husumet yöneltilerek  görevli Asliye Ticaret Mahkemesinde ayrı bir dava açılması için davacı tarafa HUMK.nun 39 ve 40. maddeleri hükümleri uyarınca uygun bir önel verilmelidir. Dava açıldığı, takdirde ve alınacak sonuca göre eldeki davaya devam edebilme olanağı bulunduğu belirlendiğinde,  tüzel kişiliğe tebligat yapılarak,  usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra  işin esasına girilerek  davanın  sonuçlandırılması   gerekir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın  yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
     O halde davalı kurumun   bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre  davalı Kurumun öteki itirazlarının inecelenmesine şimdilik yer olmadığına, 12.3.2009 gününde oybirliğiyle  karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi