Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3801
Karar No: 2021/8328
Karar Tarihi: 14.09.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/3801 Esas 2021/8328 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/3801 E.  ,  2021/8328 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; Bursa Zübeyde Hanım Doğumevi Hastanesinin, davalı şirketten genel temizlik hizmeti satın aldığını, davalı şirkette çalışan işçilerin hizmet akdinin sona ermesi sebebi ile bakanlık aleyhine dava açtıklarını, mahkemece kabul edilen alacaklar nedeniyle Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2013/9092 E. ve 2013/9093 E. sayılı takip dosyalarına toplam 29.090,06 TL ödeme yapmak zorunda kalındığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 29.090,06 TL’nın 26/09/2013 olan ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davacının toplam 28.828,56 TL rücu talebinde haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 28.828,56 TL’nin ödeme tarihinden geçerli yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar tarafların temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 17/05/2018 tarihli ve 2016/23019 E. 2018/5968 K. sayılı kararla; "...somut olayda davacı, dava dışı işçilere ödemek zorunda kaldığı işçilik alacaklarının, bu işçileri son alt işveren olarak çalıştırmış olan davalıdan tahsilini istemiş ve mahkemece davacının talep edebileceği alacağın tamamından son alt işverenin sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Fakat son alt işverenin alacağın tamamından sorumlu tutulamayacağı, dava dışı diğer alt işverenlerin her birinin de dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemi kapsayan kısmından sınırlı sorumlu olacağı, dava dışı işçinin davalı ve dava dışı diğer alt işveren işçisi olarak çalıştığı süre bir yıldan az olsa bile işçiyi çalıştırdıkları süre ile orantılı olarak kıdem tazminatının bu alt işverenlerden tahsiline karar verilmesi gerektiği ve ayrıca işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama ve icra takibi giderleri ile faiz ve vekalet ücreti yönünden de davalıya rücu edilecek işçilik alacağı miktarına göre bir oranlama yapılarak davacının davalıdan bu alacağı da talep edebileceği gözetilerek karar verilmesi..." gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
    Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, rücu ile ilgili sözleşme ve eklerinde açık hüküm bulunmadığından, Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere sorumluluğun hakkaniyet gereğince 1/2 oranında paylaştırılması gerektiği; davalı şirketin, bilirkişi raporu ile tespit edilen 1.495,12 TL’nin 1/2’si olan 747,56 TL"den sorumlu olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 747,56 TL"nin ödeme tarihi olan 26/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Kural olarak bozma kararına uyulmakla bozma kararında belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar.
    Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
    Bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtay"ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.
    Somut olayda mahkemece; bozma kararına uyulduğu halde gerekleri yerine getirilmemiş, bozmaya uygun karar verilmemiştir.
    Şöyle ki, uyulmasına karar verilen bozma kararında; kıdem tazminatına, işçinin davalı alt işverende çalıştığı süre ile orantılı olarak tahsiline karar verilmesi gerektiği ve ayrıca işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama ve icra takibi giderleri ile faiz ve vekalet ücreti yönünden de davalıya rücu edilecek işçilik alacağı miktarına göre bir oranlama yapılarak davacının davalıdan alacağı miktarın tespiti cihetine gidilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen, mahkemece; sorumluluğun hakkaniyet gereğince 1/2 oranında paylaştırılması gerektiğinden bahisle davalı şirketin, 1.495,12 TL’nin 1/2’si olan 747,56 TL"den sorumlu olacağı yönünde kanaat belirten bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Hal böyle olunca, mahkemece uyulmasına karar verilen bozma kararı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, bozma gereklerini karşılamayan rapor doğrultusunda eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nın 428 nci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440 ncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi