Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/369
Karar No: 2019/1936

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/369 Esas 2019/1936 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2019/369 E.  ,  2019/1936 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki TMK"nın 1007. maddesine dayalı tazminat davasının yapılan istinaf incelemesi sonucu verilen kararın Yargıtayca duruşmalı olarak temyiz incelenmesinin yapılması davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 19/03/2019 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma isteyen davalı Hazine vekili Av. ...ile davacı vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;
    K A R A R
    Davacı vekili 01/03/2016 tarihli dava dilekçesinde, davacı adına tapuda kayıtlı bulunan, ... merkez, ... köyü 110 ada 29 parsel sayılı 7527 m2 taşınmazın ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/129 E. - 2014/649 K. sayılı kararı ile tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla 10.000,00.-TL tazminatın, tapunun iptaline ilişkin hükmün kesinleştiği 04/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, daha sonra 28/09/2016 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile dava değerini 541.670,98.-TL olarak değiştirmiş, yine aynı tarihten faiz talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne, 10.000,00.-TL tazminatın 04/12/2014 tarihinden; 531.670,98.-TL"nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından istinaf edilmekle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince,“Taşınmazın, 01.09.1959 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları ile 255 p. (yeni 110 ada 29) olarak ... adına tescil gördüğü, tapu kaydına 09/11/1992 tarihinde tamamının orman sınırları içinde kaldığı şerhinin;... adına kayıtlı iken, 18.08.2009 tarihinde “Tamamı 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan sahada kalmıştır.” şerhinin yazıldığı, davacının bu şerhi bilerek 19.08.2009 tarihinde taşınmazı satın aldığı, sonunda parselin orman olarak tescil edilebileceğini bildiği, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/129 E. - 2014/645 K. sayılı dosyası ile taşınmazın orman olarak Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 04.12.2014 tarihinde kesinleştiği, davacı vekili her ne kadar TMK"nın 1007. maddesine göre tazminat talebinde bulunmuş ise de; tapuda satın aldığında 6831 sayılı Kanuna göre düşülen 2/B şerhinin bulunduğu, iyi niyetli olmadığı, kötüniyet iddiasının defi değil itiraz olduğu iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğinden nazara alınacağı TMK"nın 3/2. maddesi uyarınca “durumun gereğine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimsenin iyiniyet iddiasında bulunamayacağı” şartlarının bulunması halinde davacının taşınmazı kendisine satan kişiden satıcının tekeffülü hükümlerine göre zararının tazminini isteyebileceği, bu nedenle
    davanın reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle bozulmuştur.
    Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06/06/2017 gün ve 2017/6249 E. - 2017/5003 K. sayılı bozma kararı özetle; "31/08/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 2. maddesi gereğince, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla kabul edilerek 26/04/2012 gün 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanunun 7/1-a bendinde; “Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilir.” hükmü ile, 7/1-b bendinde; “Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan ancak daha sonra Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilir, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda Hazine adına tescil edilenler ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde ilgilileri tarafından idareye başvurulması hâlinde önceki maliklerine veya kanunî ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilir. Ancak, bu kişilerden taşınmazlarına karşılık daha önce yer verilenlere veya bedeli ödenenlere iade işlemi yapılmaz” hükmü düzenlenmiştir.
    Bu yasal düzenlemeler ile, tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre oluşturulan ve ilgilileri adına tapuya kaydedilen taşınmazlardan, nitelik yitirdiği gerekçesiyle orman sınırı dışına çıkartılanlar hakkında verilen tapu iptal ve tescil kararı kesinleşmiş ve infaz edilerek Hazine adına tescil edilmiş olan taşınmazlar, ilgililerinin iki yıl içinde başvurusu halinde aynı maddenin 4. fıkrasındaki şartları taşımamaları halinde yalnızca önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilecektir. İptaline karar verilip Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmaz, özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına oluşmuş tapu kayıtlarından ise 6292 sayılı Kanunun 7/1-b maddesi uyarınca önceki maliklerine veya kanunî ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilebilecektir.
    Hak sahibi gerçek kişinin 6292 sayılı Kanunla tanınan bu hakları kullanmak ya da TMK"nın 1007. maddesine dayalı olarak tazminat istemek konusunda seçimlik hakkı bulunmakta olup; bu hakkın kullanılmasında iyiniyet şartı aranmaz, keza; TMK"nın 1007. maddeye dayanan Devletin sorumluluğu da kusursuz sorumluluktur.
    O halde, taşınmazın 6292 sayılı Kanun gereğince idareden iadesinin talep edilip edilmediği araştırılarak, iade başvurusu varsa sonucunun beklenmesi, 7/4. maddeye göre iade edilmeyecek yerlerden ise bedelinin ödeneceğinin gözönünde bulundurulması, bu da olmadığı takdirde TMK"nın 1007. maddesine dayalı tazminat isteminin esası hakkında karar verilmesi gerektiği halde, mahkemece davacının iyiniyetli olmadığından sözedilerek davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir" şeklindedir.
    İlk derece mahkemesince, bozma kararına uyulduktan sonra 6292 sayılı Kanun gereği bir başvuru ve ödeme yapılmadığı belirlenerek davanın kabulüne, 541.670,98 TL"nin 04.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 03/07/2018 tarih ve 2018/2275 E. -5229 K.sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “Somut olayda; ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönünde verdiği kararın, davalı Hazine tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesince “davacının taşınmazı tapu kaydındaki şerhi görerek satın aldığı, iyiniyetli olmadığı, tazminat alamayacağı” gerekçesiyle kaldırıldığı ve davanın reddine karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine ise Dairenin 2017/6249-5003 E.K. sayılı kararıyla, “ tazminat istenebileceği, ancak 6292 sayılı Kanuna göre iade başvurusu yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiği” gerekçesiyle bozulduğu, ancak bozma kararının sonuç kısmına sehven “ Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliyesi Mahkemesi kararının, 6100 sayılı HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca (kaldırılmasına), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (bozulmasına), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine” yazıldığı anlaşılmaktadır. Oysa; HMK"nın 373. maddesinin (1) fıkrası “Yargıtay ilgili dairesinin tamamen veya kısmen bozma kararı, başvurunun bölge adliye mahkemesi tarafından esastan reddi kararına ilişkin ise bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılarak dosya, kararı veren ilk derece mahkemesine veya uygun görülecek diğer bir ilk derece mahkemesine, kararın bir örneği de bölge adliye mahkemesine gönderilir. “
    (2). fıkrası “ Bölge adliye mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtayca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosya, kararı veren bölge adliye mahkemesi veya uygun görülen diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderilir.” hükümlerini içermektedir.
    Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese dahi re"sen gözönünde bulundurulmalıdır.
    Bu durumda HMK"nın 373/2. maddesi gereğince; dairece dosyanın temyiz incelemesi yapıldıktan sonra Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi gerekirken; maddi yanılgı sonucu ilk derece mahkemesine gönderilmesi üzerine ilk derece mahkemesince karar verilmesi doğru olmayıp, verilen karar yok hükmünde olduğundan ilk dereceli mahkeme kararının kaldırılmasına, bozma kararında belirtildiği gibi işlem yapılmak üzere dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.” denilmiştir.
    Dairemizin bozma kararı üzerine dosya bölge adliye mahkemesinin yeni esasına kaydedildikten sonra, bozma ilamımıza uyulmuş ve davanın kabulüne 541.670,98 TL tazminatın tapu iptal ve tescil tarihi olan 04/12/2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir.
    İncelenen dosya kapsamına, hükme esas bilirkişi raporlarına, kararın dayandığı gerekçeye göre arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu kullanılmak sureti ile belirlenen değer esas alınarak hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemenin ilk kararında dava dilekçesinde talep edilen 10.000,00.-TL tazminata 04/12/2014 tarihinden; ıslahla artırılan 531.670,98.-TL tazminata ise ıslah tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesine hükmedildiği ve bu hüküm davacı tarafından istinaf edilmediği halde istinaf mahkemesince son kurulan hükümde alacağın tamamına tapu iptal ve tescil tarihi olan 04/12/2014 tarihinden faiz işletilmesine karar verilmiştir, ilk kurulan hüküm davacı tarafça istinaf edilmediğinden Hazine lehine faiz başlangıç tarihi konusunda usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeksizin alacağın tamamına tapu iptal tarihinden faiz işletilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
    Bu sebeple ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin, 13/11/2018 tarih, 1930 E. -1866 K. sayılı ilamının 2. numaralı hüküm fıkrasının kaldırılarak yerine; “2- davanın kabulüne, 10.000,00.-TL tazminatın 04/12/2014 tarihinden; 531.670,98.-TL"nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya ödenmesine” şeklinde düzeltilmesine, ve hükmün 6100 sayılı HMK’nın 370/2 maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2.037,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazineye verilmesine, 6100 sayılı HMK"nın 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19/03/2019 günü oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi