( KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

Kasten öldürme suçundan hükümlü ..."in 5237 sayılı TCK’nun 81/1, 29, 62. Maddeleri gereğince 14 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ....Ağır Ceza Mahkemesi"nin 20.02.2006 tarihli ve 2006/1 Esas, 2006/37 sayılı kararının infazı sırasında, hükümlünün 29.04.2007 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere şartla tahliyesine dair .... Ağır Ceza Mahkemesinin 25.04.2007 tarihli ve 2007/337 müteferrik sayılı kararını müteakip bu kez adı geçen hükümlünün bihakkın tahliye tarihi olan 27.10.2015 tarihinden önce 11.07.2008 tarihinde işlediği kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 10 ay hapis cezasına mahkum olması sebebiyle şartla tahliyesinin geri alınmasına yönelik talebin, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan verilen mahkumiyet kararının 5237 sayılı TCK’nun 191/5. Maddesine uygun olmadığından bahisle şartla tahliyenin geri alınmasına yer olmadığına dair 16.07.2009 tarihli ve 2006/1 Esas sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İş bu kararın yerinde olmadığı ileri sürülerek Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 07.07.2014 tarih ve 94660652-105-34-4471-2014/13812/46635 sayılı taleplerine müsteniden anılan kararın 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca Kanun Yararına Bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.07.2014 tarih ve 2014/264673 sayılı tebliğnamesine bağlı dosyası Dairemize gönderilmekle, okundu gereği konuşulup düşünüldü.

TÜRK MİLLETİ ADINA
l-Olay :

Kasten öldürme suçundan hükümlü ...’in 5237 sayılı TCK’nun 81/1, 29, 62. maddeleri uyarınca 14 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ...1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 20.02.2006 tarihli ve 2006/1 Esas, 2006/7 sayılı kararının infazı sırasında, hükümlünün 29.04.2007 tarihi itibariyle koşullu salıverilmesine ilişkin ... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 25.04.2007 tarihli ve 2007/337 müteferrik sayılı kararını müteakip, hükümlünün henüz bihakkın tahliye tarihi dolmadan 11.07.2008 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçundan dolayı ...2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 21.10.2008 tarih, 2008/144-343 sayılı kararı ile 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının infazının ertelenmesine, tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, denetimli serbestlik gereklerine uygun davranması halinde cezasının infaz edilmiş sayılmasına, aksi takdirde cezanın derhal infaz edilmesine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiği, ...Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğünce hükümlüye tebligat yapıldığı halde yasal süresinde Şube Müdürlüğüne müracaat etmediğinden karar ile ilgili kaydın kapatılarak mahkemesine gönderildiği, ...2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yeni bir karar verilmeden 10 ay hapis cezasının infaz edildiği, şartla tahliyenin geri alınması için talepte bulunulduğu, ...1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16.07.2009 tarihli ve 2006/1 Esas sayılı kararı ile “ ...2. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.10.2008 gün ve 2008/144 Esas, 2008/343 Karar sayılı hükmün TCK’nun 191/5 maddesine uygun olarak verilmiş bir hüküm olmadığından; Hükümlü ... hakkındaki mahkememizin 20.02.2006 gün ve 2006/1 Esas, 2006/37 Karar sayılı hüküm ile ... Ağır Ceza Mahkemesinin 25.04.2007 gün ve 2007/337 Müt.sayılı hükmü ile verilen şartla tahliyenin geri alınmasına yer olmadığına ” karar verildiği, kararın itiraz edilmeyerek kesinleştiği, .....Cumhuriyet Başsavcılığının 14.02.2014 tarihli yeniden değerlendirme yapılması yönündeki talebi üzerine, “ talep konusunda karar verilmesine yer olmadığına ” karar verildiği, ..... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 08.04.2014 tarihli fezleke ile Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nden Kanun Yararına Bozma talebinde bulunulduğu, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 07.07.2014 tarih ve .....-105-34-4471-2014/13812/.... sayılı istemleri ile anılan kararın 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talebiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.07.2014 tarih ve 2014/264673 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize intikal ettiği anlaşılmıştır.

II-Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı :

...1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16.07.2009 tarihli ve 2006/1 Esas sayılı kararı ile verilen hükümlünün şartla tahliyesinin geri alınmasına yer olmadığına dair kararın bozulmasına ilişkindir.

III-Hukuksal Değerlendirme:

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un koşullu salıverilme başlıklı 107. Maddesinde;
“(12) Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde koşullu salıverilme kararı geri alınır.
(13) Koşullu salıverilme kararının geri alınması hâlinde hükümlünün;

a) Sonraki suçu işlediği tarihten itibaren kalan cezasının aynen,

b)(Değişik bend: 25/05/2005-5351 S.K./8.mad) Yükümlülüklerine aykırı davranması hâlinde, bu yükümlülüklere uymama tarihi ile hak ederek salıverilme tarihi arasındaki süreyi geçmemek koşuluyla takdir edilecek bir sürenin,

Ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir. Koşullu salıverilme kararının geri alınmasından sonra aynı hükmün infazı ile ilgili bir daha koşullu salıverilme kararı verilmez.”

Hükümleri düzenlenmiştir. Bu durumda, bihakkın tahliye süresi içinde işlenen ikinci suçun para cezası gerektiren suç dışında hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç olması, birinci suçtan dolayı verilen koşulu salıverilme kararının geri alınmasını gerektirecektir.
5237 sayılı TCK’nun kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçunu düzenleyen 191. Maddesinin 5. Fıkrasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması durumunda uygulanacak usul düzenlenmiş olup, “tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan kişi hakkında açılmış olan davanın düşmesine karar verilir. Aksi takdirde, davaya devam olunarak hüküm verilir." Denilmektedir.
TCK"nun 191. maddesinin 6. fıkrası uyarınca, 1. fıkradaki ceza ile birlikte 2. fıkra gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri seçeneğine göre hüküm kurulması durumunda; hükümlünün, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmadığı bildirilmiş ise, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98 ve 101. maddeleri uyarınca duruşmasız olarak inceleme yapılarak, ancak hükümlünün görüşlerini yazılı olarak bildirmesi istenmek suretiyle;
a)Hükümlünün, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmadığı tespit edildiğinde, aynı maddenin 7. fıkrası gereğince "hükmolunan cezanın derhal infaz edilmesine” karar verilmesi gerekir. Bu karar, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98. maddesi uyarınca verilen bir karar niteliğinde olup, karara karşı aynı Kanun’un 101/3. maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna başvurulabilir.

b)Hükümlünün, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun
davranmadığı kabul edilmediği takdirde, “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin
uygulanmasına devam edilmesine” karar verilmelidir. Bu karar, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98. maddesi uyarınca verilen bir karar niteliğinde olup, karara karşı aynı Kanun’un 101/3. maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna başvurulabilir.

Somut olayda; ...2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 21.10.2008 gün ve 2008/144-343 sayılı kesinleşen kararının tedbir mahiyetinde olduğu, hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmadığının bildirilmesi üzerine usulüne uygun verilmiş ve kesinleşmiş, hapis cezasına ilişkin bir mahkumiyet hükmü bulunmadığından, şartla tahliye kararının geri alınamayacağı anlaşılmakla, ...1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.07.2009 tarih ve 2006/1 Esas sayılı kararında isabetsizlik görülmemiş ve kanun yararına bozma cihetine gidilmemiştir.

IV-Sonuç ve Karar:

Yukarıda açıklanan nedenlerle; ...1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.07.2009 tarihli ve 2006/1 Esas sayılı şartla tahliyenin geri alınmasına yer olmadığına ilişkin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, haklı nedenlere dayanmayan "Kanun Yararına Bozma" isteminin (REDDİNE), dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına (TEVDİİNE), 15/10/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.