Davacı, 20.4.1982-2.2.1990 ve 27.9.1990 - 29.12.1999 tarihleri arası Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının 20.04.1982-02.02.1990 ve 27.09.1990-29.12.1999 tarihleri arasında primleri tahsil edilen dönemlerin 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olarak tesbiti ile yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de; bu sonuç usul ve yasaya uygun değildir.
1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 4.5.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu kaldırılmış sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulu getirilmiş, 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 28.5.1981 tarihli giriş bildirgesi üzerine davalı kurumca 20.4.1982 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olarak kayıt ve tescil edildiği, davacının 14.10.1983-14.8.2005 tarihleri arasında Şoförler ve Otomobilciler Odası, 25.12.1984-14.8.2005 tarihleri arasında Esnaf ve Sanatkarlar Sicili, 1.5.1980-2.2.1990 ve 27.9.1990-29.12.1999 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu, 31.12.1991 tarihine kadar olan primlerini 1992 affından yararlanarak ödediği, diğer dönemlerde de rızai ödemelerinin olduğu ve son ödemeyi 17.4.2006 tarihinde yaptığı, Kurumca yurt dışında çalışmaya başlamasından dolayı 28.9.1992 tarihinde terkin edilip, 20.4.1982-28.9.1992 tarihleri arasında 10 yıl 5 ay 8 gün sigortalı olarak kabul edildiği, davacının 29.9.1992-18.10.2005 tarihleri arasında yurt dışında çalıştığı, hastalık ve işsizlik yardımı aldığının belli olduğu, Kuruma yaptığı emeklilik başvurusunun yurtdışında çalıştığı sürelerde sigortalı kabul edilemeyeceğinden reddedildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davacının vergi kaydı 29.12.1999 tarihinde sona ermiş ve yurt dışında çalıştığı 29.9.1992-18.10.2005 tarihleri arasında Türkiye’de 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalılık koşullarını taşımadığı anlaşılmakta ise de; davacı bu döneme ilişkin prim ödediğini iddia etmektedir. Dosya arasındaki prim ödeme belgesinden, davacının 17.4.2006 tarihine kadar prim ödemesinde bulunduğu görülmektedir.
Gerçekten davalı Kurumca davacı 28.9.1992 tarihine kadar zorunlu sigortalı sayılmakta, ancak yurtdışı çalışmasının başladığı 29.9.1992 tarihinden sonra sigortalı kabul edilmeyerek uyuşmazlık çıkarılmaktadır. Dairemizin istikrar gösteren içtihatlarına göre davacının zorunlu sigortalılık koşullarını taşımadığı dönem için Kurum"un hatalı işlemi sonucu geriye yönelik prim yatırması yararına kazanılmış hak oluşturmaz. Ancak, fazla prim ödemeleri, ödeme tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalı olarak değerlendirilebilir. Y.H.G.K’nun 20.11.2002 gün ve 21/892-990 sayılı kararları da bu yöndedir. Yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarının yurt içinde isteğe bağlı sigortalı olmasına engel bir yasal düzenlemede bulunmamaktadır.Yapılacak iş; davacıdan tahsil edilen primlerin 28.9.1992-29.12.1999 tarihleri arasındaki dönemi isteğe bağlı sigortalı olarak karşılayıp karşılamadığını Kurum’dan sormak, prim ödemelerinin karşıladığı sürede 1479 sayılı Yasa"ya tabi isteğe bağlı sigortalı kabul edilip, buna göre tam veya kısmi yaşlılık aylığı şartlarını değerlendirerek çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 17.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.