3. Hukuk Dairesi 2016/374 E. , 2017/7426 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, m.... 09/10/2007 tarih ve 4550 yevmiye numaralı vasiyetnamenin .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/156 esas 2014/209 karar sayılı ilamıyla açılmasına karar verildiğini belirterek vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., vasiyetnamenin tenfizine itirazının bulunmadığını, kendisine verilen bahçe kısmının tapusunun verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, vasiyetnamenin 1 numaralı maddesinin uygulamasının mümkün bulunmadığını, evin önündeki bahçenin ana taşınmazdan ayrılıp ayrılmayacağının belli olmadığını, ayrıca kat irtifakı da yapılmadığını, belediyenin de izninin gerekeceğini beyan etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile Eğirdir noterliğinin 09/10/2007 tarih 04550 yevmiye nolu vasiyetnamenin tenfizine, 06/04/2015 hakim havale tarihli bilirkişi raporuna ek imar durumunu belirtir kroki, kadastral pafta durumunu gösterir kroki doğrultusunda Isparta ili Eğirdir ilçesi Yazla mahallesinde bulunan 17 pafta 219 ada 18 nolu parseldeki evin önündeki bahçedeki hissenin tamamının davalı ..."a, aynı parseldeki 3 katlı binanın 1. Katının ..."a, 2. Katının ..."e, 3. Katının da ... adına tapuya kayıt ve tesciline, Isparta ili Eğirdir ilçesi Beydere köyü Köyönü mevkiinde kain 11 pafta 1197 parsel numarasında kayıtlı 2713 m², 67 dm² yüzölçümlü gül bahçesinin ..."a, Isparta ili Eğirdir ilçesi Beydere köyü Köyönü mevkiinde kain 8 pafta 1149 parsel numarasında kayıtlı 1696 m², 20 dm² yüzölçümlü bağ ve tarla niteliğindeki taşınmazın ..."a, Isparta ili Eğirdir ilçesi Gökçeköyü Eskiharmanlar mevkiinde kain 2 pafta 3 parsel numarasında kayıtlı ev ve elmalık cinsi taşınmazların ..., ... ve ..."e eşit hisseli olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, vasiyetnamenin tenfizine ilişkindir.
Bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297. maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye göre mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır.
Biçim koşullarının getirilişindeki amaç, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur.
Bu bağlamda vasiyetnamenin tenfizi davasında davanın kabulüne karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalıdır. Bu nedenle de hükümde tenfizine karar verilen taşınmazın ada-parsel numaralarının açık olarak yazılması, davacıya isabet eden ve iptal edilen payların gösterilmesi gerekir.
Dava konusu vasiyetname incelendiğinde, muris tarafından 18 parseldeki üç katlı binanın birinci katındaki hissesinin tamamını Mükerrem’e, ikinci katındaki hissesini Selim’e, üçüncü katındaki hissesini Mehmet Selçuk’a, evin önündeki bahçedeki hissesini Sevgi’ye, 1197 parsel sayılı taşınmazı Mükerrem’e, 1149 parsel sayılı taşınmazı Mükerrem’e, 3 parseldeki taşınmazı Sevgi, Mehmet Selçuk ve Selim’e eşit olarak vasiyet ettiği görülmektedir.
Mahkemece, vasiyetnameye konu taşınmazların tapu kayıtlarının celp edilmediği, 18 parsel sayılı taşınmazın vasiyetnamedeki haliyle infaz kabiliyetinin olup olmadığının Tapu Müdürlüğüne sorulduğu, verilen cevaba göre, taşınmazın bahçe olarak bildirilen kısmın ana taşınmazdan ifraz edilmeksizin, kalan kısmında belirtilen bina için de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri doğrultusunda kat mülkiyeti tesis edilmeksizin infazının mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Dava konusu 18 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılan keşif neticesinde alınan kadastro bilirkişi raporuna göre; taşınmazın imar planına dahil olduğu, bahçe kısmının 7,00 mt genişliğinde imar yoluna cepheli, İmar Kanunu hükümlerine göre ayrılmasında sakınca olmadığı, taşınmazın 2’ye ayrılmasının mümkün bulunduğu, raporun giriş kısmında binanın 3 katlı olduğu yazılmasına karşın sonuç kısmında 2 katlı olduğu, 17 m2 lik kısmının yola gittiği açıklanmıştır.
Vasiyetnamenin tenfizi talebi halinde hakim murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlemeli, azami biçimde murisin iradesini yerine getirmeli, vasiyetin tenfizine imkân sağlamalıdır.
Vasiyetnamenin 18 parsele ilişkin kısmının, İmar Mevzuatı ve Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine göre belirli ve muayyen bir şeyi ifade etmemekte, dolayısıyla şimdilik infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. İnfaz imkanının doğması 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 12, 14 ve 50. maddeleri hükümleri gereği kat irtifakı veya mülkiyetinin kurulması ve ifraz edilip edilmemesine bağlıdır. Söz konusu taşınmaz mal üzerinde henüz kat mülkiyetinin kurulmamış ve ilgili kısmın ifraz edilmemiş olması; Borçlar Kanununun 117/1. maddesinde yer alan ve borcun sübutuna yol açan objektif imkansızlık olarak nitelendirilemez.
Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; dava konusu taşınmazın üzerinde yapılan yapıya ait tasdikli inşaat projesini belediyeden getirtilip, dava konusu taşınmaz üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak, yapının projeye uygun olup olmadığı hususunun alınacak bilirkişi raporu ile belirlemek, ayrıca bahçe kısmının ifrazının gerekip gerekmediği ve ifrazının mümkün olup olmadığını araştırmak olmaktır.
Bilirkişi raporu ile yapının projeye uygun yapıldığı anlaşılırsa o takdirde, kat mülkiyeti kurulmasına elverişli bir yapı olup olmadığı yönünde araştırma yapılarak bağımsız bölümlerin arsa payları ile ilgili açıklayıcı rapor alınması gerekir. Aksi halde, yapının projeye uygun yapılmadığı anlaşılırsa o takdirde projenin veya yapının ıslahının mümkün olup olmadığını araştırarak, bu konuda ıslah ve kat mülkiyeti kurulması için gerekli belgeleri düzenleyip ibraz etmek üzere davacılara yetki ve mehil verilmelidir. Davacı tarafından, ibraz olunan belgelere davalıların bir itirazı olduğu takdirde bunları objektif kurallar çerçevesinde inceleyip, düzeltmelidir. Vasiyetnamedeki bahçe kısmı ile ilgili de alınan rapor neticesinde ifrazının gerektiği ve mümkün olduğunun anlaşılması halince ilgili ifraz işlemlerinin tamamlanması gerekmektedir.
O halde, mahkemece; dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarının celbiyle, taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti kurulmak ve ifrazı mümkün olması halinde bahçe kısmının ifrazı suretiyle vasiyete konu bölümlerin taraflar adına tesciline, objektif imkansızlık varsa o takdirde 18 parseldeki bahçe ve binadaki katlar yönünden vasiyet alacaklısı taraflara ait olduğu hususunda tapunun beyanlar hanesine şerh düşülmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.