MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 158/1- d-e, 168/2, 62, 52, 53. ve
TCK"nın 204/1, 43, 62, 53. maddeleri uyarınca
mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın, Doğu Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği bölümüne lisans eğitimi için 25/03/2003 tarihinde kayıt yaptırıp, 05/10/2007 tarihinde ayrıldığı, sahte olarak düzenlenen Doğu Akdeniz Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Lisans Diploması ve YÖK tarafından eşdeğer öğrenim görüldüğüne ilişkin Diploma Denklik Belgesini Askerlik Şubesi Başkanlığı"na sunup, yedek subay aday adayı olarak askere sevk edildiği ve kısa dönem er olarak askerlik vazifesini tamamlayarak terhis olduğu ayrıca bu belgeleri kullanarak 02/03/2009 - 18/06/2010 tarihleri arasında İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı resmi okullarda ücretli öğretmen olarak görev yaptığı ve toplamda 5.089,37 TL ücret aldığı, bu suretle üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-) Sanığın kullandığı iddia olunan diploma ve denklik belgelerinde noter onayının bulunduğunun anlaşılması karşısında, Ankara 20. Noterliği"ne müzekkere yazılıp 19/07/2007 tarih-12983 yevmiye numaralı evrak aslının getirtilip, sanığın hangi belgeyi hangi aşamada hangi kuruma ne şekilde sunduğunun tespit edilmesi, ayrıca TCK"nın 204/1-3. maddesinin uygulanma koşulları da değerlendirilerek, resmi belgede sahtecilik suçundan iki kez hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-) Kabule göre de;
a-) Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulurken, hüküm kısmında sanığın birden fazla belge düzenletip birden fazla yerde kullanarak suç işlediğinden bahisle TCK"nın 43/1 maddesi gereğince artırım yapılmasına karar verildiği halde, hükmün gerekçe kısmında belgeleri iki ayrı kurumda kullandığı ancak farklı zamanda düzenlendiği saptanamadığından aynı anda ibraz edildiği gerekçesiyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, iki kez sahte belgenin kullanılması suretiyle ceza tayini yoluna gidildiği gerekçe gösterilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişkiye neden olunması,

b-) 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (i), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması,
c-) Dolandırıcılık suçundan kurulan hükümde TCK"nın 158/1-d-e, 168/2. maddeleriyle yapılan uygulama sonucu 2 yıl 4 ay 24 gün hapis cezasından anılan Yasanın 62. maddesiyle 1/6 oranında yapılan indirim sırada netice cezanın 2 yıl hapis ve resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümde TCK"nın 204/1, 43. maddeleriyle yapılan uygulama sonucu 2 yıl 13 ay 15 gün hapis cezasından anılan Yasanın 62. maddesiyle 1/6 oranında yapılan indirim sırada netice cezanın 3 yıl 1 ay 15 gün hapis olması gerektiğinin gözetilmemesi,
d-) Adli sicil kaydına göre sabıkasız olup, duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir kişiliği bulunmayan, hakkında takdiri indirim nedeni uygulanan ve zararı gideren sanık hakkında; nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümde, yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve ertelemeye ilişkin hükümlerin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
e-) Sanığa ait pasaportun, suç konusu olmaması ve suçta kullanılmaması karşısında müsaderesine karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 11/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.