3. Hukuk Dairesi 2016/17793 E. , 2017/7432 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, Ankara 6. Aile Mahkemesinin 2011/1263 esas 2012/1714 karar sayılı ilamıyla müşterek çocuk lehine 450,00 TL iştirak nafakası ve her yıl Üfe oranında artırılmasına karar verildiğini, halen 515,00 TL olarak ödendiğini, çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, mevcut nafakanın yetersiz olduğunu belirterek; iştirak nafakasının 1.000,00 TL’ye çıkarılmasına ve gelecek yıllarda Üfe oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, iştirak nafakasının her yıl artışa uygun olarak ödendiğini, yeniden evlendiğini, masraflarının arttığını, müşterek çocuğun eğitim giderleri ile ilgilendiğini, tedavi ve sağlık işlemlerinin kendisi üzerinden devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği son yıllardaki ekonomik göstergelerdeki değişim nazara alındığında önceki ilamdaki gelecek yıllardaki artış (ÜFE) hükmüne göre otomatik olarak artan nafaka şimdilik uygun olduğundan nafakanın artırılmasını ve önceki ilamdaki artış hükmünün günün koşullarına uyarlanmasını gerektirir olağanüstü değişiklik olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava;iştirak nafakası artırım istemine ilişkindir.
TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.
TMK.nun 330.maddesindeki düzenleme, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir, şeklindedir.
TMK"nun 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir.
TMK.nun 328/1.maddesinde “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.” Aynı yasanın 2.fıkrasında ise, “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam
ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” hükmü mevcut bulunmaktadır.
Dosya içeriğinden; davacının sivil memur olup 2.500,00 TL geliri bulunduğu, velayet hakkı annede olan müşterek çocuk Metin’in 05/01/2001 doğumlu ve 8. sınıf öğrencisi olduğu; davalının ise, subay olduğu, 4.309,79 TL gelirinin bulunduğu, yeniden evlendiği, 2 ayrı eve 1.100,00 TL kira ödediği anlaşılmıştır.
Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında 4 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır. Belirtilen hususlar dikkate alındığında dava konusu iştirak nafakası olduğundan ÜFE artış oranı iştirak nafakasının belirlenmesinde esas alınamaz.
O halde, mahkemece; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, boşanma davasında nafakaya hükmedildiği tarihten, dava tarihine kadar geçen süre zarfında, çocuğun yaşının büyümesi, ihtiyaçlarının artması ve ekonomik göstergelerdeki değişim ile nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak; iştirak nafakasının, TMK. 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktarda artırılmasına karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.