Davacı,  yurt dışı hizmetlerinin borçlanabileceğinin aksine kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  konusuz kalan davada karar vermeye yer olmadığına  karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, 3201 Sayılı Yasa"ya dayalı yurt dışı çalışmasına yönelik  borçlanma talebinin kabulü gerektiğinin tesbiti ile aksi yöndeki davalı  Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya içeriğine göre son iki celse davacı veya vekili duruşmalara gelmemiş davayı takip etmemişlerdir.Son celse gelen davalı Kurum vekili davayı takip etmediğini belirtmiştir.Her iki tarafın gelmemesi veya bunlardan davalı gelip de davaya devam etmek istemediğini bildirmesi durumunda H.U.M.K 409.maddesi tatbik edilerek dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına, işlemden kaldırıldıktan sonra 3ay içinde yenilenmez ise  açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,bozma nedenine göre davalı Kurum öteki itirazlarının incelenmesine yer olmadığına 19.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.