3. Hukuk Dairesi 2016/182 E. , 2017/7443 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki Vasiyetnamenin açılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde Zülfiye Toslalı, ..., ..., ... Vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve özellikle hüküm fıkrasının 1. bendinde açılıp okunan vasiyetnamenin yevmiye numarasının 37223 olarak yazılması gerekirken 3723 olarak yazılmış olmasının maddi hataya dayalı olduğu, bu hususun mahallinde her zaman düzeltilebilceğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 3,70.TL bakiye temyiz harcının temyiz edenden alınmasına, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.05.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
31.40.TL Harç
27.70.TL Peşin
_____________
3.70.TL Bakiye
Katip: MG
KARŞI OY
Dava, vasiyetnamenin açılıp, okunmasına ilişkindir.
Mahkemece; 16.10.2015 tarihli kararla; Eskişehir 1.Noterliğince düzenlenen düzenleme şeklindeki 3723 yevmiye numaralı 21.12.2011 tarihli, düzenleme şeklindeki vasiyetnamenin okunup açıklandığının tespitine karar verilmiş; hüküm bir kısım mirasçılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TMK."nun 596. maddesinde; "Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde miras bırakanın yerleşim yeri Sulh hakimi tarafından açılır ve ilgililere okunur.
Bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır.
Miras bırakanın sonradan ortaya çıkan vasiyetnameleri için de aynı işlemler yapılır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 36.maddesinde ise, vasiyetnamenin açılmasındaki usul işlemlerinin neler olduğu açıklanmış bulunmaktadır.
Her ne kadar, mahkemece, yukarıda belirtilen yasa hükümlerine göre vasiyetname açılıp okunmuş ise de; kararın gerekçe bölümünde, okunan vasiyetnamenin içeriği de karara derç edilmiştir. Ne var ki, vasiyetnamenin birinci sayfasına yer verilirken, ikinci sayfasına yer verilmemiştir. Bu haliyle, açılıp okunan vasiyetnamenin, sadece birinci sayfasının mı okunduğu, ikinci sayfasında yer alan hususların da okunup okunmadığı hususunda şüphe doğuracak bir durum yaratılmıştır.
Önemle belirtmek gerekir ki, Anayasa"nın 141. maddesinde; yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı açıklanmış, aynı zorunluluk HMK."nun 297. maddesinde de düzenleme altına alınmıştır. Anılan yasal düzenlemeye göre; tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler hükümde gösterilmelidir. Böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda ancak kararın gerekçeli olduğunun kabul edilebileceği sonucuna varılabilir. Hükmü veren hakimin, böyle bir yöntemi izlemesi halinde maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulmuş olabilecektir. Ayrıca, gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın yanları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka ve en önemlisi, adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır.
Somut olayda, dava konusu vasiyetname açılıp okunmuş ise de; gerekçe bölümüne sadece vasiyetnamenin birinci sayfasının yazılması, ikinci sayfasının yazılmamış olması, (vasiyetnamenin tamamı hakim tarafından okunmuş olsa bile),vasiyetnamenin bir kısmının okunduğu bir kısmının okunmadığı gibi tarafları bir yargıya götürebilir. Bu ise, açılacak davalarda (tenfiz davası gibi) itirazlara sebebiyet verebileceği gibi, yeni davaların açılmasına da sebebiyet verebilir. Bu nedenle kararın gerekçesinin, hükümle çeliştiğinin kabulü ile; mahkeme kararı bozulmalıdır.
Yukarıda açıkladığım nedenlerle, Sayın Çoğunluğun hükmün onanmasına ilişkin kararına iştirak edilmemiştir.17.05.2017