Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13903
Karar No: 2017/7445
Karar Tarihi: 17.05.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/13903 Esas 2017/7445 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/13903 E.  ,  2017/7445 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili; tarafların kardeş olduğunu, davalının, anneleri....."dan intikal eden miras payını 14.04.1999 tarihinde haricen davacıya sattığını, satış bedelini aldığını, taşınmazları teslim ettiğini ve resmi satışa teminat olmak üzere 14.04.1999 tarihinde 3.200,00 TL bedelli senet tanzim edip verdiğini, tapunun devredilmediğini, davalı aleyhine tapu iptal ve tescil talepli açtığı davanın....1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/179 Esas, 2009/483 Karar sayılı kararı ile reddedildiğini belirterek, senet bedeli olan 3.200,00 TL"nin tanzim ve ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davacıya iade edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; taraflar arasında miras payının devrine ilişkin sözleşme olmadığını, davacının dayandığı senet ile davacıdan ödünç para aldığını, senetteki paranın bir kısmının kendisine verilmediğini, senet tarihi, icraya konulma tarihi ve bu dava tarihi gözetildiğinde davacının isteğinin zamanaşımına uğradığı, aldığı paranın 1999 yılında harcandığı, sebepsiz zenginleşme durumu olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne, 3.200,00 TL"nin 14/04/1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair verilen kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 18.09.2013 tarih ve 2013/9518 E., 2013/12913 K. sayılı ilamı ile; "..mahkemece; davacı tarafça, taraflar arasındaki harici taşınmaz satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin, ifanın imkânsız hale geldiği tarih saptanarak bu tarih itibariyle, ifanın imkansız hale geldiği tarihin saptanamaması halinde ise dava tarihi itibariyle enflasyon, üretici ve tüketici fiyatları endeksleri, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar gibi çeşitli ekonomik etkenlerin ortalamaları alınmak suretiyle ulaşacağı alım gücünün yukarıda açıklanan ilke ve esaslar altında uzman bilirkişi veya kurulundan nedenlerini açıklayıcı, taraf, hâkim ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak belirlemesi ve bu miktara hükmedilmesi gerekirken, bu yönler gözardı edilerek, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne, 35.329,66 TL"nin 14/04/1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Uyuşmazlık, davalının dava konusu taşınmazlardaki hissesini 14.04.1999 tarihinde davacıya 3.200 TL bedelle satmasına ve bedeli almasına rağmen tapuda davacı adına devretmemesinden kaynaklanmaktadır.
    Yasanın aradığı şekil şartlarına uyularak resmi merciler önünde yapılmış bir satış sözleşmesi olmadığından yapılan taşınmaz satış işlemi TMK. nun 706, BK.nun 213, Tapu Kanununn 26. maddesi hükmüne göre geçersiz olduğundan, davacı; bu geçersiz sözleşme nedeniyle, davalıya verdiği bedeli, sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde geri isteyebilir.
    Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici adalet kuralı gereğince iadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün, ifanın imkansız hale geldiği tarihteki alım gücüne uyarlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
    Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre; geçersiz sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği tarih, bu sözleşmeye dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil istemi ile açılan dava hakkında verilen red kararının kesinleştiği tarihtir.
    Dosya kapsamından; davacının davalı aleyhine dava konusu taşınmazlar için tapu iptal ve tescil talebiyle açtığı davanın, Ödemiş 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.04.2006 tarih ve 2006/94 Esas, 2006/202 Karar sayılı kararı ile reddedildiği, Yargıtay 2.Hukuk Dairesince kararın bozulması üzerine, 22.12.2009 tarih ve 2007/179 Esas, 2009/483 Karar sayılı kararı ile davanın reddedildiği, söz konusu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek onandığı ve 17.11.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda; davacı tarafından davalı aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarih olan 17.11.2011 tarihi, akdin ifasının imkânsız hale geldiği tarih olup, davacı ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca 17.11.2011 tarihindeki ulaştığı değeri isteme hakkına sahip ise de, bozma ilamına uyulmasından sonra davacının talebi üzerine Mahkemece, 12.01.2012 tarihi (tapu iptal tescil davasında, Yargıtay"ın karar düzeltme isteminin reddine dair kararının davacı tarafa tebliğ tarihi) esas alınarak ödenen bedelin ulaştığı değerin belirlendiği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, bozma ilamına uyulmasından sonra, davalının, akdin ifasının imkansız hale geldiği tarihin 25.04.2006 tarihi olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
    O halde Mahkemece; geçersiz sözleşme nedeniyle ödenen bedelin ulaştığı değerin 25.04.2006 tarihi itibariyle çeşitli ekonomik etkenlerin (enflasyon, tüketici eşya fiyat endeksi, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar vs.) ortalamaları alınmak suretiyle ulaşacağı alım gücü, uzman bilirkişi veya kurulundan taraf, hakim ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak belirlenmeli; bu yolla belirlenecek miktara istemle de bağlı kalınarak hükmedilmesi gerekirken, açıklanan hususlar gözardı edilerek yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    3-Ayrıca, Mahkemece, birinci bentte açıklanan hususlar değerlendirilerek belirlenecek bedele eldeki dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, geçersiz sözleşme nedeniyle ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince güncellenmiş değerine ödeme tarihi olan 14/04/1999 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi