1. Hukuk Dairesi 2016/3482 E. , 2016/3538 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,YIKIM
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı (karşı davacı) ... ve davalı ... vekili ile davalılar ... ve ... ve ihbar olunan belediye vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla aynı dilekçe ile temyiz eden davalı (karşı davacı) ... ve davalı ... vekili ile davalılar ... ve ..."in nisbi temyiz harcı yerine maktu temyiz harcı yatırması üzerine, Dairenin 21/10/2014 tarih, 2014/17876-16185 E.K. sayılı kararı ile nisbi temyiz harcının temyiz eden davalılardan tahsil edilmesi için geri çevirme yapıldığı, mahkemece Yargıtay ilamının davalı (karşı davacı) ... ve davalı ... vekiline tebliğ edildiği halde yedi günlük kesin süre içinde nisbi temyiz harcının yatırılmadığı, Ne var ki; aynı temyiz dilekçesi ile hükmü temyiz eden ve kendilerini vekil ile temsil ettirmeyen davalılar ... ve ..."e eksik kalan temyiz harcının tahsil edilmesi için muhtıra çıkartılmaması üzerine, Dairenin 25.02.2015 tarihli, 2015/2124-2868 E.K. sayılı kararı ile nisbi temyiz harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."den tahsil edilmesi için geri çevirme yapıldığı, mahkemece Yargıtay ilamının davalı ..."e tebliğ edildiği halde yedi günlük kesin süre içinde harcın yatırılmadığı, davalı ... tarafından ise süresi içersinde nispi temyiz harcının yatırıldığı anlaşıldı. Dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir.
Davacı, kayden maliki olduğu 4338 ada 11 parsel sayılı taşınmaza komşu 36 parsel sayılı taşınmaz malikleri olan davalıların taşkın inşaat yapmak suretiyle işgal ettiklerini, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/508 D. İş. sayılı dosyasındaki bilirkişi raporunda 2,17 m2 taşkınlığın tespit edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ..., ..., ... ve ..., binanın belediye tarafından restore edildiğini belirtip davanın reddini savunmuşlar; davalılar ..., ... ve ... binayı restore eden belediyeye davanın ihbar edilmesini istemişler; davalı ... karşı davasında ise davacının kendi parseli içerisindeki duvarlarını yaptırmasını istemiştir.
Davalılar ... ve ..., cevap vermemişlerdir.
İhbar olunan belediye, ... Kurulunca onaylanan restorasyon projesine göre inşaatın yapıldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalılara ait yapının davacı taşınmazına 3,05 m2 taştığının keşfen saptandığı gerekçesi ile davanın kabulüne; karşı dava yönünden usulüne uygun harç yatırılmadığı gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm salt asıl dava yönünden temyiz edilmiştir.
Mahkemece, yargılama sonunda ihbar olunan hakkında hüküm tesis edilmemiş olmasına, müdahil sıfatıyla da yargılamaya katılmamış bulunmasına, ihbar olunanın hükmü temsilen değil, kendi bakımından ve kendi adına temyiz etmiş olmasına göre, temyiz hakkına sahip değildir. 01.03.1990 gün ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, yerel mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmediği hallerde, Yargıtay tarafından da bir karar verilmesinin mümkün bulunmasına göre, ihbar olunan belediye vekilinin temyiz isteminin HUMK.nun 432/4. maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
Aynı temyiz dilekçesi ile hükmü temyiz eden davalı ... ve ... vekili ile davalı ... ve ..."in temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriği, toplanan deliller ve geri çevirme neticesinde temin edilen belgelerden; çekişmeli 59,74 m2 yüzölçümlü arsa vasfındaki 4338 ada 11 parsel sayılı taşınmazın davacıya, 727,12 m2 yüzölçümlü han vasfındaki 36 parsel sayılı taşınmazın ise davalılar ..., ..., ... ve ..."e kayden ait olduğu, davalı ..."nin ölümü ile mirasçıları eşi ... ile çocukları ... ve ..."ın kaldığı, 36 parselin ... Kurulunun 14.02.1986 tarih 1918 sayılı kararıyla tescilinin devamına karar verilen anıtsal yapı listesinde 121/A envanter numarasıyla tescilli ... (... Han)"ı bünyesinde yer aldığı, ... (... Han)"ın bulunduğu bölgenin BKTVKBK"nun 14.02.1986 tarih 1918 sayılı kararıyla sınırları belirlenen kentsel sit alanı ile yine BKTVKBK"nun 01.03.1989 tarih 426 sayılı kararıyla onaylı ... Bölgesi Koruma Amaçlı İmar Planı kapsamında kaldığı, ancak bu durumun sicile yansıtılmadığı, dava konusu parselin yer aldığı taşınmazında bulunduğu ... Hanında restorasyon çalışmalarının tamamlanmış olduğu, 23.03.2012 tarihli fenni bilirkişi raporuna göre davalılara ait 36 parseldeki binanın davacıya ait 11 parsele 3,05 m2 tecavüzünün bulunduğu anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; çekişmeli 4338 ada 36 parsel sayılı taşınmaz kentsel sit alanı içerisinde bulunan ... (... Han)"dır. Eski eser (anıtsal yapı) niteliğindedir.
Bilindigi üzere bu nitelikteki yapıların tamir ve restorasyonu yasada belirtilen kurumlardan alınacak izine tabidir. Tamir ve bakımında ise ilk şeklinin ve görünümünün değiştirilmemesi asıldır. Eş anlatımla, onarım ve restorasyonda ... Kurulu"nun vereceği projeye uygun hareket edilmesi zorunludur.
Hâl böyle olunca; konunun uzmanı olan bilirkişiler aracılığıyla yeniden keşif yapılarak, özellikle yetkili Kurul"ca verilen restorasyon projesinin uygulanması; tecavüzün proje kapsamında kalıp kalmadığının net bir biçimde belirlenmesi, böylece proje dışındaki tecavüzlü kısımların elatmanın önlenmesine ve yıkımına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru değildir.
Davalılar ..., ..., ... ve ..."in bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.