4. Hukuk Dairesi 2013/2487 E. , 2013/6073 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/02/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 20/12/2012 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 02/04/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı asil .... ile karşı taraftan davalı vekili Avukat .... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan doğan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece, istemin reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğinden; davalı tarafından ortağı bulunduğu şirket ve temsilcisi aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tazminat davasında davacının diğer taraf vekili olarak yer aldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık; davalı tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tazminat davasında istemin kısmen kabulüne dair verilen kararın Yargıtay ....Hukuk Dairesince bozulması üzerine karar düzeltme isteminde bulunan davalının, "Yargıtay ... Hukuk Dairesi Başkanlığı"na sunulmak üzere ... Asliye Hukuk Mahkemesine" başlıklı iki sayfadan oluşan 5/12/2007 tarihli dilekçesindeki ifadelerin kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturulmadığı, aynı olay nedeniyle verilen ceza mahkemesindeki beraat kararının hukuk hakimini bağlayıp bağlamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davaya konu edilen 5/12/2007 tarihli dilekçe içeriğindeki ifadeler nedeniyle davalı hakkında hakaret suçundan kamu davası açıldığı, ... 12. Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/1004 esas ve 2008/1402 karar sayılı kesinleşen ilamı ile "...küçük düşürme ve hakaret etme kastı bulunmamaktadır..." gerekçesiyle beraat kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Ceza Mahkemesince yapılan yargılamada eylemin "tipiklik" yani yasa maddesindeki "hakaret" suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmış ve hakaret kastı bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir. Oysa eldeki dosyada tazminat sorumluğundaki "hukuka aykırılık" unsuru ile kişilik haklarına saldırı olup olmadığının tartışılması gerekmektedir ve hukuka aykırılık unsurunun ceza yargılamasında değerlendirilen "kast" unsurundan daha geniş bir anlam ifade ettiği de ortadadır Buna göre, ceza yargılamasında hakaret kastı ile söylenmeyen bazı ifadeler, tazminat hukukuna göre kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden tazminatı gerekli kılabilir. Bu değerlendirmeler ışığında ceza yargılamasında verilen beraat kararının eldeki dosya yönünden bağlayıcı bir yönü bulunmamaktadır.
Diğer taraftan dosya içerisinde yer alan....Üniversitesinin cevabi yazısına göre de, Yargıtay... Hukuk Dairesi başkan ve üyesinin çocuklarının davacının görev yaptığı okulda okumadığı açık olup bu yönüyle de beyanın gerçek dışı olduğu anlaşılmaktadır. Davalı, 5/12/2007 tarihli dilekçeyle yasada öngörülen "istinkafa davet" hakkını kullanırken sınırı aşarak gerçek dışı beyanda bulunmak suretiyle davacının kişilik haklarına zarar vermiştir. Şu halde, davaya konu dilekçe içeriğindeki beyanların davacının kişilik haklarını zedelediği kabul edilerek uygun miktar tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tümden reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.