20. Hukuk Dairesi 2016/9939 E. , 2016/11141 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 17/01/2014 havale tarihli dilekçe ile; ... ili, .... İlçesi, .... köyünde kain 228 parsel nolu taşınmazın davalılar adına tapuda tespit ve tescil edildiğini, bölgede orman kadastrosu yapıldığını ve 11/01/2013 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşen orman kadastrosu sonucunda dava konusu taşınmazın orman tahdit sınırı içerisinde kaldığını, dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olup özel mülkiyete konu olamayacağını, zilyetlik ve zamanaşımı yolu ile iktisabının mümkün olmadığını, hava fotoğrafları, ekli koordinatlı kroki ve memleket haritasında taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu, belirtilen bu nedenlerle taşınmazın dilekçe ekindeki koordinatlı kadastro krokisinde belirtilen kısmı da dikkate alınarak orman tahdit sınırı içerisinde kalan kısmının tespit edilerek tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına kayıt ve tescili istemi ile dava açmıştır.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile .... ili, .... İlçesi, ... köyü 228 parselde bulunan taşınmazın harita mühendisi ve orman mühendisinin ortak olarak hazırladığı 25/07/2014 tarihli bilirkişi raporunda yeşil renkle boyalı (B) harfi ile gösterilen 3711,46 m2"lik kısmın davalılara ait tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan sadece ... tarafından temyiz edilmiştir,
Dava, tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli parselin bulunduğu yerde tapulama çalışmaları yapılmış, 24/11/1966 tarihinde kesinleşmiştir.Bölgede orman kadastrosu ve 2/B uygulaması yapılmış olup 11/01/2013 tarihinde kesinleşmiştir.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; 15/07/2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 30. maddesinde "Bir Belde veya köyde çalışmaya başlayan orman kadastro komisyonunca, belde veya köyde 4785 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra tapulama yapılmış ise; orman hudutları ile ilgili harita örneklerini kadastro müdürlüğünden alarak sınırlama yapılacak ormanlarda, tapulamaca yapılan tespit, vasıf tayini yönünden bu Yönetmelikte belirtilen kriterlere uygun olduğu takdirde tapulama ile uyuşmazlığa meydan vermeyecek şekilde orman sınırlamasına devam edilir.
Tapulama yapılmış yerlerde yapılacak orman kadastro çalışmalarında tapulama tespitlerine aynen uyulduğunda ve ölçme yapmaya lüzum kalmadığı tespit edildiğinde; tapulama sınır ve ölçülerinin aynen kabul edildiği yazılmak ve ayrıntılı tutanak tutulmak suretiyle tapulamaca tespit edilen sınırlar, orman sınırı kabul edilerek haritasında işaretlenir.
Tapulama ve kadastrosu yapılmış yerlerde, tapulama parselleri, orman kadastro haritalarında mutlaka gösterilir." düzenlemesi yer almaktadır.
Mahkemece; orman kadastrosuna ilişkin çalışma tutanakları getirilmeden, eski 228 numaralı kadastro parsel sınırlarının, orman kadastro çalışma tutanaklarında nasıl değerlendirildiği dikkate alınmadan karar verildiği için bilirkişi raporları denetlenememektedir. anlaşılmaktadır. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenlerle; mahkemece, çekişmeli taşınmaz ve geniş çevresini gösterir orjinal kadastro paftası, yörede 11/01/2013 tarihinde ilân edilen orman tahdidi ve 2/B uygulamalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği,ve orman kadastrosununun iptaline yönelik taraflarca açılmış bir dava olup olmadığı araştırılarak varsa buna ilişkin dava dosyasının dosya içine alınarak, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi veya mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır, sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek, çekişmeli taşınmazın, orman kadastrosu ve 2/B çalışmalarındaki durumunun ayrı ayrı gösterildiği, bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, orman kadastrosuna ilişkin çalışma tutanakları uygulanarak, eski 228 numaralı kadastro parsel sınırlarının, orman kadastro çalışma tutanaklarında nasıl değerlendirildiği belirlenmeli, kadastro parsel sınırlarına ilişkin olarak, orman kadastro haritası ile çalışma tutanakları arasında çelişki bulunması durumunda çalışma tutanaklarına değer verileceği
gözönüne alınmalı, davalılar tarafından orman tahdidine yönelik 10 yıllık yasal süre içinde açılmış bir dava bulunması durumunda ise eldeki dava yönünden, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiği düşünülmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılardan ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/11/2016 günü oy birliği ile karar verildi.