3. Hukuk Dairesi 2017/11770 E. , 2017/7544 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; Taraflar arasında 01.02.2012 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiralanan taşınmazın davalı tarafından kendi adıyla eczane olarak işletildiğini, davalının 2014 Haziran ayı kirasını ödemediğini , sözleşmenin 14. maddesindeki muacceliyet şartı gereği 2015 Ocak ayına kadar olan kira bedellerinin tahsili için davalı hakkında İzmir 26. İcra Dairesi"nin 2014/8173 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Davalının ilk birkaç aylık kira bedelini peşin vermek için davacıya 10.000 TL ve 2.500 TL depozito verdiğini, taraflar arasında ilk aylar kira bedelinin bu paradan mahsup edileceğinin kararlaştırıldığını ancak daha sonra davacının ihtiyacı olduğunu söylemesi nedeniyle aylık kiraların ayrıca ödendiğini, davalı müvekkilinin kiralananın yanındaki hastanenin taşınması nedeniyle iş yapamadığından taşınmazı 01.06.2014 tarihinde tahliye ettiğini; Davacının anahtar tesliminden imtina etmesi üzerine kiralananın anahtarlarının 09.07.2014 tarihinde anahtar teslim tutanağı ile Notere tevdii edildiğini belirterek davanın reddine ve davalı lehine %20 icra tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalının İzmir 26. İcra Dairesinin 2014/8173 sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş hüküm her iki taraf vekilince temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelendiğinde; Taraflar arasında 01.02.2012 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı alacaklı 25.06.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla aylık 3.262 TL hesabı ile 2014 yılı Haziran ayı ila
2015 yılı Ocak aylarına ilişkin 26.096 TL kira alacağının tahsilini talep etmiştir. Davalı borçlu alacaklıya hiçbir borcu bulunmadığını belirterek borca itiraz etmiştir. Kiralanan taşınmazın anahtarlarının Bornova 1. Noterliği"ne, 17357 yevmiye numaralı emanet tutanağı ile 09.07.2014 tarihinde bırakıldığı ve bu hususun davacı kiraya verene 14.07.2014 tarihinde tebliğ edildiğine göre, kiracının taşınmazı 14.07.2014 tarihinde tahliye ettiğinin kabulü gerekir.Bu itibarla kiracının tahliye tarihine kadar kira bedelinden sorumlu olduğu gözetilerek bu tarihe kadar olan alacağa hükmedilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile 2015 Ocak ayına kadar olan kira bedeline hükmedilmesi doğru değildir .
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatının amacı alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız itirazları önlemektir. İtirazın iptali davasında borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse istek halinde alacaklı yararına, eğer davalı borçlu haklı çıkar ve dava reddedilirse takibinde haksız ve kötü niyetli olması koşulu ile yine istek halinde borçlu yararına tazminata hükmedilir. Yasa ile güdülen amaç borçlu olduğu miktarı bilebilecek durumda olan borçlunun ödeme emri üzerine icra borcunu inkar etmesini önlemek, gerçekte alacaklı olmayan alacaklının da borçluya zarar vermesini engellemektir.
Olayımızda, davacı vekili dava dilekçesinde kiracı olan davalı hakkında ödenmeyen kira alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptalini ve asıl alacağın % 20"si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Kira bedeli belli ve muayyen olup alacak miktarı belirlenebilir nitelikte bulunduğundan asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, icra inkar tazminatı isteminin şartları oluşmadığından bahisle reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına, ikinci bentte açıklanan nedenlerle de davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.