23. Hukuk Dairesi 2014/2002 E. , 2014/6772 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/06/2013
NUMARASI : 2012/217-2013/335
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, ortağı olduğu kooperatifin 21.03.2009 tarihli genel kurulunda, yönetim ve denetim kurulunun ibrası, bilanço ve gelir gider hesaplarının onaylanmasına ilişkin 6. maddenin, yasa, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, bilanço ve gelir gider hesaplarının 1163 sayılı Kanun’un 24. maddesi gereğince toplantı tarihinden en az 15 gün önce ortakların incelemesine sunulmadığını, bilanço ve gelir gider hesaplarının ortakların anlamayacağı şekilde düzenlendiğini, gelirlerin nereden elde edildiği ve harcamaların nereye yapıldığının anlaşılamadığını, yönetim ve denetim kurulu faaliyet raporlarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek, anılan genel kurulun 6. maddesindeki bilançonun onaylanması, yönetim ve denetim kurulunun ibrasına ilişkin kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddialarının doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 21.03.2009 tarihli genel kurulun 6. maddesindeki "bilançonun onaylanmasına" ilişkin kararın iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine, Dairemizin 31.01.2012 tarih ve 2011/1618 Esas, 2012/540 Karar sayılı kararıyle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, ibraya ilişkin genel kurul kararının yasaya, anasözleşmeye veya iyiniyet kurallarına aykırı olması halinde davacının bu kararın iptali hususunda dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, davacı tarafça ileri sürülen hususlardan bir kısmı doğrudan kooperatif zararı ile ilgili bulunduğundan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın 10.12.2010 tarihli raporu getirtilerek, kooperatif kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yapılarak, ibraya ilişkin kararın yasa, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatifçe incelemeye ibraz edilen 2008 yılı yasal defterlerinin dayanağı olan belgeler sunulmadığından, inceleme ve değerlendirme yapılamadığı, özellikle giderlerle ilgili satın alımların karşıt firmalar ve bu firmaların yasal defterleri ile teyit edilememesi nedeniyle, yakıt ve bakım onarım giderleri içerisindeki bazı harcamaların gerçek alımlar olduğunun ispatlanamadığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı raporu da birlikte değerlendirildiğinde, davalı kooperatifin 2008 yılı varlık, borç, öz kaynak, gelir, gider ve maliyet hesaplarının doğruluğunun ispatlanamadığı, buna göre bilanço, gelir gider hesabının onaylanması ve buna bağlı olarak da yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin kararın yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 21.03.2009 tarihli genel kurulun 6. maddesinde görüşülen 31.12.2008 tarihli bilanço gelir gider hesabının onaylanması ve buna bağlı olarak da yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
20.04.2009 olan dava tarihinin, gerekçeli karar başlığında 17.04.2012 olarak yazılmış olması, HMK"nın 304. maddesi uyarınca tarafların başvurusu üzerine veya re"sen düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.