Davacı,  01.06.1996-01.08.2008 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 5763 sayılı Yasa"dan yararlandırılmasına  karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, 01.06.1996-01.08.2008 tarihleri arasında 2926 Sayılı yasa uyarınca tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiş, mahkeme, yargılama neticesinde 01.06.1996-01.01.2007 tarihleri arasındaki dönemin kesin hüküm nedeniyle ,02.01.2007-01.08.2008 dönemi yönünden ise kanıtlanamayan davanın reddine karar vermiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya uygun olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
Gerçekten de, HUMK’nun 237.maddesine göre maddi anlamda kesin hükümden bahsedebilmek için  dava konusu, dava sebebi ve tarafları aynı olan kesinleşmiş bir ilamın varlığı koşuldur.Dosya ekinde bulunan taraflarla ilgili Afyonkarahisar İş Mahkemesinin 2007/248 E,2008/669 K sayılı dosya içeriğinden davacının 01.06.1982-01.01.2007 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine ilişkin dava açıldığı yargılama sonunda mahkemece davanın kısmen kabulu ile davacının 01.06.1996-31.12.1996 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalılığına karar verilerek fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği kararın gerek davacı gerekse davalı yanca temyizi üzerine Yargıtay 21.HD14.07.2008 tarih  ,2007/26017 E,2008/12050 K sayılı ilamı ile davalı vekilinin temyiz itirazı  yönünden temyiz talebinin reddi ile hükmün onanmasına karar verildiği  davacı yanın temyizinin ise incelenmediği görülmektedir. Mahkemece verilen karar davacı yanca temyiz edilmiş ve bu konuda Yargıtay’ca karar verilmemiş olduğuna göre davacıyı da bağlayıcı kesinleşmiş bir hükmün varlığından söz etmek mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece Afyonkarahisar İş Mahkemesinin 2007/248 E,2007/669 K sayılı dosyanın davacı yönünden temyizen inceleme yapılarak bir karar verilmesi için  Yargıtay 21.HD.’ne gönderilmesinin sağlanması mahkemece bu dosyanın Yargıtay’dan dönüşü beklenerek Yargıtay’ca verilecek kararın niteliğine göre kesin hüküm bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 07.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.