11. Hukuk Dairesi 2016/4276 E. , 2016/5693 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26/11/2015 tarih ve 2015/454-2015/706 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 21.242 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanun"la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket ile 10.08.2004 tarihinde hisse senedi devir ve kabul sözleşmesi imzaladığını, parasının 9.000 Euro olduğunun davalı şirket tarafından bildirildiğini, davalı şirketin müvekkiline istediği zaman parasını faiziyle birlikte ödeyeceğini taahhüt ettiğini, müvekkilinin davalı şirkete noter aracılığı ile ihtarname çekmek suretiyle parasını istediğini, davalı şirketin ise TTK 329 ve 405 maddeleri sebep göstererek parayı ödemediğini ileri sürerek, 9.000 Euro (14.400 TL)"nın en yüksek ticari faizi ile birlikte müvekkiline iade edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının iradesi ile ödediği bedel karşılığında davalı şirkete ortak olduğunu ve payların ortaklık pay defterine kaydedildiğini, davacının taleplerine 6762 sayılı TTK"nın 329 ve 405. maddelerinin engel olduğunu, davacı taraf iddialarının gerçeği yansıtmadığı gibi talebin de zaman aşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, bozma ilamına uyularak oluşan usuli kazanılmış hak karşısında taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davacının zararından davalı şirketler ve şirket yöneticisinin haksız fiil hükümleri uyarınca sorumluluklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, 14.400 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekili, alacağın avans faiziyle tahsilini talep etmiştir. Dairemizin ilk bozma ilamıyla eksik inceleme nedeniyle davanın reddi kararı bozulmuş, bozmaya uyularak verilen ikinci kararda davanın kısmen kabulü ile alacağın kanuni faiziyle tahsiline karar verilmiştir. İkinci kararı davacı vekili temyiz etmemiş, karar düzeltme kararından anlaşıldığı üzere sadece davalılar ... ve davalı .... vekilinin temyizi üzerine karar, yine eksik araştırma gerekçesiyle bozulmuştur. Bu durumda, ikinci bozma öncesi verilen tahsil hükmü davacı tarafça temyiz edilmediğinden faiz türü yönünden davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Böylece, mahkemece, alacağın kanuni faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken talep gibi avans faiziyle tahsil hükmü kurulması hatalı olmuş, kararın davalılar ... ve .... yararına bozulması gerekmiştir.
3- Davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dairemizin ilk bozma ilamıyla eksik inceleme nedeniyle davanın reddi kararı bozulmuş, bozmaya uyularak verilen ikinci kararda davalı ... yönünden davanın husumet sebebiyle reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İkinci kararı davacı vekili temyiz etmeyip karar düzeltme kararından anlaşıldığı üzere .... dışındaki diğer davalılar vekili temyiz etmesi nedeniyle ikinci bozma öncesi .... hakkında verilen husumetten red kararı kesinleşmiştir. Bu durumda, mahkemece, hakkındaki husumetten red kararı kesinleşen davalı .... yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerekirken bu davalı hakkında da davanın kabulüne dair hüküm kurulması yerinde görülmemiş, kararın temyiz eden davalı ... yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar ... ve .... yararına BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı .... yararına BOZULMASINA, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 25/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.