Davacı, emekli maaşından kesilen Sosyal Güvenlik Destek Primi"nin iptaliyle yapılan kesintilerin faizleriyle birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilelerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı yaşlılık aylıklarından yapılan sosyal güvenlik  destek primi  kesintilerinin iptalini ve yapılan kesintilerin  yasal faiziyle iadesini  istemiştir.
Mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi aşağıdaki gerekçelerle doğru görülmemiştir.
Davacının kendi adına ve hesabına bağımsız çalışması ile ilgili vergi kaydının 30.8.2001 tarihinde,  meslek odası kaydının 30.8.2001 tarihinde , sicil kaydının ise 26.8.2004 tarihinde sona erdiği, davacının Bağ-Kur’a tabi okul kantini işletmesi işine  fiilen yapılan savcılık araştırmasına ekli okul müdürlüğü yazısına göre 30.8.2001 tarihinde son verdiği   dosyada ki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
1479 sayılı yasanın  ek 20. maddesinde “  bu kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, 24. maddenin (1) numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam  edenlerin veya daha sonra  çalışmaya  başlayanların  aylıklarından  Sosyal Güvenlik Destek priminin kesileceği”  belirtilmiş olup, davacının  kantin işletmesi işine vergi ve oda kaydının sona erdiği 30.8.2001 tarihine kadar devam ettiği  bu nedenle 1.10.1999-30.8.2001 tarihleri arasında kalan sürede yapılan sosyal güvenlik destek kesinti işleminin yerinde olduğu dikkate alınmadan Kurum işleminin tamamen iptaline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Kabule göre de; davanın kabulü halinde davacının faiz istemi yerinde olup reddine  karar verilmesi de uygun görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan  olgular dikkate  alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul  ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.01.2008  gününde oybirliğiyle karar verildi.