11. Hukuk Dairesi 2015/14645 E. , 2016/5715 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2015
NUMARASI : 2014/894-2015/474
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 08/07/2015 tarih ve 2014/894-2015/474 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davacı bankada emekli maaş hesabı bulunduğunu, davalı bankanın 2008 yılından beri hiç bir yasal dayanağı bulunmamasına karşın maaş hesabına bloke koyarak hesabındaki paraları çektiğini, yapılan işlemin 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu"nun 121. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek maaş hesabına konan blokenin kaldırılmasına, 2008 yılından beri müvekkiline ödenmeyip hesaptan çekilen paralara ilişkin fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere 10.000.00 TL"nin el konulduğu tarihten itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında 27.12.2007 tarihli Bireysel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında kredi kullanan davalının bir kısım taksitleri ödemediğini, ihtilafın tüketici kredisinden kaynaklı olması nedeniyle davaya bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu, aksinin düşünülmesi halinde ise bankacılık işleminden kaynaklanan ihtilaf nedeniyle davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin 8. maddesi gereğince davacının müvekkiline hesaptan tahsil yetkisi verdiğini, bu nedenle yapılan işlemde usulsüzlük bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve uyulan bozma ilamı doğrultusunda, 5510 sayılı Yasa"nın 93. maddesi ile İ.İ.K"nun 83. maddesi uyarınca, emekli maaşının haczedilemeyeceği, hacizden önceki bir dönemde haczi caiz olmayan bir malın haczedilebileceğine ilişkin anlaşmaların muteber olmadığı, davacının maaşı üzerinde haciz bulunmasa da davalı bankanın maaş hesabı üzerinde bloke uygulanmasının haciz sonuçlarını doğuracak nitelikte olduğu, Mülga 818 sayılı B.K"nin 19. 6098 sayılı T.B.K"nin 26-27 maddeleri uyarınca geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile davacının emekli maaşı hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılmasına, 10.000 TL"nin kesinti tarihlerinden itibaren işletilen yasal faizi olan 3.350,00 TL ile birlikte toplam 13.350,00 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve dava tarihi itibariyle hesap üzerindeki blokenin kaldırılmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, davacının emekli maaşı üzerine konulan bloke sebebiyle haksız kesilen tutarın iadesi istemine ilişkindir.
Davacının emekli maaşının aylık kredi tutarından daha az olduğu, davacının kredi borcu ödemelerinin düzenli yaptığı dönemde bankaya takviye maksatlı para yatırdığı, bunun da davacının başlangıçtaki iradesinin kredinin yeterli olduğu ölçüde emekli maaşından karşılanması şeklinde yorumlanması sonucunu doğuracağı, bu itibarla, davacının kesilen tutarın iadesi talebi TMK"nin 2. maddesine aykırılık oluşturup, davacının emekli maaşından yapılan toplam kesinti tutarının belirlenmesi ve borç miktarından daha fazla kesinti yapılmış olması halinde ancak bunun iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulü doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 25/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.