MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/06/2011 tarih ve 2010/28-2011/93 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ... Gümrük Müdürlüğü gümrük muhafaza memurlarınca Kaçak istihbarat ve Narkotik Gümrük Müdürlüğünden alınan 9.4.2010 tarih ve 2900 ve 2932 sayılı yazılarda bildirildiği üzere davalı ... adına işlem gören eşyaların yapılan muayenesi neticesinde davacı firmalara ait marka ürünlerin tespit edildiğini, davalının eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, marka hakkına tecavüzün tespiti; tecavüz fiilinin men’i ve bu tecavüzün giderilmesi ile marka hakkına tecavüz fiilinin durdurulmasına ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak her bir davacı için 1250-TL olmak üzere toplam 3750-TL tazminatın tahsiline,el konulan ürünlerin imhasına, depolama-sundurma ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiş olup, yargılama sırasında tazminat taleplerini atiye terk etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu olan ve davalı tarafından taklit ürün olduğu bilindiği halde yurtdışına ihraç edilmek istenirken ele geçirilen t-shirtlerde davacılara ait tescilli markaların aynısının kullanıldığı, ürünlerin taklit olduğu ve davalı eyleminin markaya tecavüz teşkil ettiği, taklit ürünlere zarar vermeden söküm işlemi mevcut delillere göre mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davacının tazminat istemini atiye terk ettiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davanın diğer istemler yönünden kabulü ile; davalının davacı markasına tecavüz ettiğinin tespitine, marka hakkına tecavüz fiilinin durdurulmasına, depolama ücretinin,yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesine, davacıların hükmün ilanında gerek hukuki açıdan gerekse ticari açıdan menfaatı bulunduğundan hükmün ilanına, ürünlerin imhasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir
2- Ancak, her dava açıldığı tarihteki hukuki durumuna göre karara bağlanır. Uyuşmazlık konusu ürünlerin depolama ücretleri ile ilgili olarak dava tarihi itibariyle tahsili mümkün bir alacağın varlığı söz konusu olmadığı halde, mahkemece depolama ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi isabetli değilse de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın hüküm fıkrasındaki "idare tarafından işbu el koyma işlemi nedeniyle gümrükde muhafaza altına alınan ve el koyma tarihinden imha tarihine kadar geçen sürede tahakkuk edecek depolama-muhafaza ücretinin davalıdan tahsiline" ilişkin 5. Bendinin hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.