Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8967
Karar No: 2016/1714
Karar Tarihi: 16.02.2016

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/8967 Esas 2016/1714 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2015/8967 E.  ,  2016/1714 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dosya kapsamından, 18.4.2011 günü saat 17.30 sıralarında yolda yürümekte olan müştekinin arkasından yanaşan bir şahsın, müştekinin elinde bulunan cep telefonunu çekip alarak kaçmaya başladığı, müştekinin bağırması üzerine şahsın telefonu yere atarak, olay mahallinden uzaklaştığı, müştekinin kaçan şahsın eşgal bilgilerini vererek, şahsı görse tanıyabileceğini beyan ettiği, hırsızlık anını gösterir kamera kayıtlarının incelenmesinde, olayı gerçekleştiren şahsın suça sürüklenen çocuk olduğunun tespit edildiği, bu yolla yakalanması üzerine 20.4.2011 tarihli çoklu ve canlı teşhiste müştekinin suça sürüklenen çocuğu teşhis ettiği, suça sürüklenen çocuğun, atılı suçlamayı kabul etmediği, kendisini benzetmiş olabileceklerini beyan ettiği, müştekinin adresinin tespit edilememesi üzerine yargılama aşamasında dinlenmediğinin anlaşılması karşısında, kamera görüntüsü çözüm tutanağı ile müştekinin yöntemine uygun şekilde gerçekleştirilen teşhis işlemi ve dosya içinde mevcut teşhis anına ilişkin CD kaydı dikkate alındığında, müştekinin yargılama aşamasında dinlenmemesinin suçun sübutuna etki etmeyeceği, atılı suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde her hangi bir tereddüt bulunmadığı değerlendirilmekle, eksik araştırma nedeniyle bozma talep eden tebliğnamedeki düşünce benimsenmemiştir.
    5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde “Hâkim, somut olayda; a) Suçun işleniş biçimini, b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları, c) Suçun işlendiği zaman ve yeri, d) Suçun konusunun önem ve değerini, e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını, g) Failin güttüğü amaç ve saiki, göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler." hükmü amirdir. İlgili suça ait Kanun maddesinde gösterilen iki sınır arasında temel cezanın belirlenmesi yetkisi mahkemenin takdirine bağlı olmakla birlikte, mahkemece, bu takdir hakkı kullanılırken, TCK"nın 61 maddesinin 1 fıkrasında belirtilen hususların göz önünde tutulması ile temel cezanın belirlenmesine esas alınan değerlendirme ve ölçütlerin dosya içeriğine uygun düşmesi ve Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde açık ve gerekçeli olması gerekir.
    Dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuğun, gündüz vakti işlek olduğu anlaşılan bir yolda yürüyen müştekinin elinde bulunan ve görüşme yapmakta olduğu cep telefonunu özel beceri ile çekip alarak kaçmaya başlaması şeklinde gerçekleşen eyleminde, suça sürüklenen çocuğun, aynı neviden davaları bulunduğu ve suçu işlemeyi meslek haline getirmesi gerekçe kılınarak alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle temel ceza belirlenmesinde her hangi Yasaya aykırı bir yön bulunmadığı ve alt sınırdan uzaklaşma gerekçelerinin adalet duygusuna uygun ve tatmin edici bulunduğu kabul edilmekle bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye de iştirak edilmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    T.C. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasa"nın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmesi; bakiye kalan ve suça sürüklenen çocuk için yapılan 6,00 TL davetiye giderinin ise 6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından zorunlu müdafii gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine “bu dava sebebiyle yapılan ve suça sürüklenen çocuğun sarfına neden olduğu 6,00 TL davetiye giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi