21. Hukuk Dairesi 2007/24861 E. , 2008/746 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Zonguldak 3. İş Mahkemesi
Tarih : 13.9.2007
No : 645-868
Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü kaybeden davacı sigortalının manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
506 sayılı Yasa’nın 109 sonuncu maddesinde Kurumca verilen karara ilgililerle itiraz edilmesi halinde, durumun Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanacağı bildirilmiştir. Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Kurumu bağlayıcı niteliktedir. Sosyal Güvenlik Hakkı kamu düzenine ilişkin olduğundan bu hakka ilişkin davalarda kendiliğinden araştırma ilkesi uygulanır. Kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalar, daha çok tarafların dava konusu üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri davalardır. Kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda hakimin kararını(hükmünü) tarafların bildirmiş oldukları vakıalara dayandırılabilmesi için onların varlığına kanaat getirmiş olması gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olmayan vakıaları da hakim kendiliğinden inceleme konusu yapar. Bundan başka hakim tarafların ileri sürmedikleri vakıaları da kendiliğinden araştırıp kararını bu vakıalara dayandırabilir ve davanın ispatı için bütün delillere kendiliğinden başvurabilir. Bu ilke gereğince mahkeme Yüksek Sağlık Kurulu kararıyla bağlı olmayıp özgürce uzman kişi ve kuruluşlardan görüş sormak suretiyle maddi gerçeği tesbit edip vicdani kanaatine göre karar vermelidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden SSK Z.U. M.Meslek Hastalıkları Hastanesinin 3.6.1991 tarihli Sağlık Kurulu raporunda davacının maluliyetinin % 22,2 aynı hastanenin 4.8.2005 tarihli raporunda da maluliyetin % 75,2 olarak belirlendiği Yüksek Sağlık Kurulunca 17.11.2006 tarihinde maluliyetin % 70 olduğuna karar verildiği, Ankara Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanlığı 18.6.2007 tarihli raporunda maluliyetin % 70, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesince düzenlenen 13.3.2007 tarihli raporda ise davacının maluliyetinin % 60 olduğuna karar verildiği görülmektedir. Somut olay da Kurum sağlık tesislerince tanzim edilen raporla Ankara Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanlığı ve Yüksek Sağlık Kurulu Kararı ile Adli Tıp Kurumu raporu arasında çelişki bulunmaktadır. Uygulamada Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmaktadır.Yargıtay içtihatları Birleştirme Kurulunun 28.6.1976 gün ve 1976-4-6 sayılı Kararı"da bu yöndedir.
506 sayılı Yasa"nın 109. maddesindeki yöntem uyarınca Adli Tıp Genel Kurulu’ndan davacının maluliyet oranı konusunda görüş alınarak çelişki giderildikten sonra sonuca gitmek gerekirken mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu açıklanan doğrultuda araştırma yapılmaksızın ve hangi raporun hükme dayanak tutulduğu belirtilmeksizin sonuca gidilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm, davalının diğer itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 22.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.