22. Hukuk Dairesi 2016/618 E. , 2018/25636 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalılar ... İnşaat Şirketi ile Elkim Elektrik şirketi tarafından bilrikte istihdam edilmek suretiyle ..., ..., ... , ... ve ..."de bulunan parklarının elektrik işlerinde elektrik ustası olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin hiçbir gerekçe olmaksızın sözlü olara feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile birkısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... Elektrik Şirketi vekili,davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, talep konusu alacaklara hak kazanamadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılar arasındaki hukuki ilişkinin tespiti ve davalıların talep konusu alacaklardan sorumlulukları noktasında toplanmaktadır.
Somut uyşmazlıkta, davacı davalı ... Şirketi ile ... Elektrik Şirketi tarafından birlikte istihdam edildiğini iddia etmekte olup, mahkemece davalılar arasındaki ilişkinin hukuki niteliği belirtilmeksizin davalıların talep konusu alacaklardan müşterek müteselsil sorumluluğuna hükmedilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının sosyal güvenlik kurumu kayıtlarına göre davalılar nezdinde çalışıp çalışmadığının tespit edilemediği belirtilmesine rağmen asıl işverenin ... A.Ş. olduğu, davalıların ise alt işveren oldukları yönündeki kabul çelişkili olmuştur. Nitekim sosyal güvenlik kurumu kayıtlarının incelenmesinde, davalının davalılar nezdinde çalışması olmayıp, talep tarihinde ... Adi Ortaklığı nezdinde çalışmasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Öncelikle sosyal güvenlik kurumu kayıtlarında yer alan dava dışı adi ortaklığı oluşturan işverenlerin ticaret sicili kayıtları celp edilerek incelenmeli, davalılar ile dava dışı işverenler arasında bağlantı olup olmadığı araştırılmalı ve gerekirse tanıkların beyanlarına yeniden başvurulmalıdır. Neticeye göre, her bir davalının sorumlu olduğu çalışma süresi kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davacının fazla çalışma alacağının hesaplanması hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının fazla mesai yapıp yapmadığı ve fazla mesai süresinin hesaplanması noktasındadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece hükme esas alınan bilirikişi raporunda, davacının haftanın 3 günü 08.00-17.00 saatleri arasında, haftanın 3 günü ise 08.00-23.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek haftalık fazla çalışma 19,5 saat olarak hesaplanmıştır. Davacı tanıklarından ... Enerji Şirketi nezdinde, diğer tanık ... ise ... Elektrik Şirketinde çalıştıklarını beyan etmiş olup, davacıya ait sosyal güvenlik kurumu kayıtlarında davacının ilgili şirketlerde kaydı bulunmamaktadır. Davacının tüm çalışma dönemi bakımından söz konusu beyanlara itibar edilerek fazla çalışma alacağının hesaplanması hatalı olmuştur. Öncelikle davacı tanıklarının sosyal güvenlik kurumu kayıtları celp edilerek davacı ile ortak çalışma dönemi bulunup bulunmadığı tespit edilmeli ve bu dönem ile sınırlı olarak beyanlarına itibar edilmelidir. Davalı tanığı ... ise beyanında davalılar nezdindeki çalışmasının 2,5 yıl olduğunu belirtmiş olup, söz konusu tanığın da Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları celp edilerek davacı ile ortak çalışma dönemi tespit edilmeli ve davacı tanıklarının beyanı ile ispatlanamayan geri kalan çalışma dönemi bakımından davalı tanığı beyanı dikkate alınarak hesaplama yapılmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.