3. Hukuk Dairesi 2016/22674 E. , 2017/7675 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının elektrik abonesi olduğunu,davalı elektrik şirketinin tarafına tahakkuk ettirdiği faturalarda kayıp kaçak vb. bedeller adı altında kendilerinden haksız tahsilatlar yaptığını ileri sürerek;fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 4.000 TL"nin ödeme tarihinden itibaren tüm alacağa işleyecek temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş;23.03.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 5.000 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı;cevap dilekçesi sunmamış,duruşmada davanın reddini istemiştir.
Mahkemece;davalı dağıtım şirketinin kayıp-kaçak vb. bedelleri elektrik abonesi olan davacıdan tahsil etmesinin yasal dayanağı bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-) Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak vb. bedellerin istirdadı istemine ilişkindir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış ve Kanun"un 87. maddesi uyarınca, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı: Kamu tüzel
kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Somut olayda;davacının elektrik aboneliğe ilişkin belgelerin incelenmesinde davacının ... adı altında faaliyet gösteren bir kız yurdu olup ""resmi daireler "" tarifesinden hizmet aldığı anlaşılmakla,davacının yukarıdaki yasa hükümleri de incelendiğinde 6502 sayılı yasa kapsamında ""tüketici"" olarak nitelendirilemeyeceği açıktır.
Bu durumda mahkemece, yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle davada genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu nazara alınmak suretiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davaya Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılıp neticelendirilmesi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere , 22.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.