21. Hukuk Dairesi 2007/3367 E. , 2008/864 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Diyarbakır İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/09/2006
NUMARASI : 2003/637-2006/566
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde Eylül 2000-5.9.2003 tarihleri arasında geçen sigortalı çalışmalarının tesbitiyle, işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davalıya ait işyerinde Eylül 2000 ile dava tarihi olan 05.09.2003 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tespiti ve işçilik alacakları istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile varılmıştır.
Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi icabettiği, Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş ictihadı gereğidir. Yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/8. maddesi olan bu tür davalarda, öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren, tarafından verilip verilmediği, ya da çalıştıklarının kurumca tespit edilip edilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmasının konusu, sürekli kesintili mevsimlik mi olduğu, başlangıç ve bitiş tarihleri ve alınan ücret konularında tanıkların sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre isticvap olunmalı, işyerinin kapsam kapasite ve niteliği ile bu beyanlar kontrol edilmeli, mümkün oldukça işyerinin kayıtlara geçmiş müdür, amir, şef, ustabaşı ve posta başı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlendikten sonra ücret konusu üzerinde durulmalı tespiti istenilen sürenin evvelinde ve sonrasında beyyine başlangıç sayılabilecek ödeme belgeleri ve sair bu nitelikte bir belge yoksa Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunun M.288 de yazılı sınırları taşan ücret alma iddialarında yazılı delil aranmalıdır.
Somut olaya gelince; Davacının davalı işyerinden çalıştığına dair SSK’na bildirim yoktur.Davalı Vakfa ait kayıtlar getirilip incelenmemiştir. mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılıp değerlendirmeden sonuca gidildiği ortadadır.
Mahkemece yapılacak iş, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde gerekli araştırmaların yapılması, davalı Çevre Koruma Vakfına ait defterler üzerinde inceleme yapılarak ,dava dilekçe ekinde sunulan “günlük devam izlenimi” belgelerinin asıllarının olup olmadığı, günlük devam çizelgeleri , davacıya yapılan ödemeler varsa bu çizelgeler ve ödemelere yönelik çalışma süreleri belirlenmeli ,davacıya görev belgesi veren Vakıf Müdürü İ. Y.’ın dinlenerek hangi tarihler arası çalıştığının ve davacıya nasıl ve ne şekilde ödeme yapıldığının araştırılarak çalışma olgusu açıkça ortaya konulmalı ve tüm deliller toplandıktan sonra bir arada değerlendirilip oluşacak sonuca göre davacı talepleri hakkında bir karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ve yetersiz bilirkişi raporu ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ile davalı işverene iadesine, 24.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.