Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/4199
Karar No: 2008/932
Karar Tarihi: 24.1.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/4199 Esas 2008/932 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/4199 E.  ,  2008/932 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Mersin 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 17/10/2006
    NUMARASI : 2004/1317-2006/852

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 24.06.2002-2.4.2004  tarihleri arasında geçen sigortalı çalışmalarının tesbitiyle işçilik alacaklarının tahsiline   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen  kabulüne karar vermiştir.     
    Hükmün davalılardan kurum  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.    
    Dava nitelikçe  davacının davalı işyerinde 24.6.2002-2.4.2004 tarihleri arasında  çalıştığının  tesbiti ile işçilik alacaklarının davalı işverenden istemine ilişkindir.
    Mahkemece  hizmet tesbiti davasının kabulüne işçilik alacakları isteminin ise kısmen  kabulüne karar verilmiştir
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti  davaları için özel  bir  ispat yöntemi öngörmemiş  ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş  içtihadı gereğidir.  Bu tür davalarda  öncelikle  davacının  çalışmasına ilişkin belgelerin  işveren tarafından verilip  verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa  işyerinin gerçekten var olup olmadığı  kanun kapsamında  veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı  eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir  duyarlılıkla araştırılmalıdır.  Çalışma olusu her türlü delille ispat  kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş  tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan  seçilmesine özen gösterilmelidir.  Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu  hiçbir kuşku ve duraksamaya  yer vermeyecek şekilde  belirlenmelidir. Yargıtay  Hukuk Genel  Kurulunun  16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da  bu doğrultudadır. 
     Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işverence davacı adına düzenlenen 24.6.2002 tarihli işe giriş bildirgesinin süresinde kuruma verildiği, hizmet cetveline göre  24.6.2002-6.4.2004 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen bir kısım çalışmaların kuruma bildirildiği,   işyerinin  1.1.2002 tarihinde yasa kapsamına alındığı, 2002,2003,2004 yıllarına ait Kuruma verilen dönem bordrolarının getirtildiği görüşmüştür.
    Somut olayda  dinlenen tanıkların yukarıda  belirlenmiş şekilde resmi kayıtlara geçmiş ve davacı ile aynı dönem  çalışmış  komşu işyeri çalışanları olduğu gösteren kayıtları  getirtilmediği gibi davalı işyeri dönem bordrolarında yer alan  tanıkların da dinlenmedikleri anlaşılmaktadır.
    Mahkemece yapılacak iş; Kurumdan getirtilen  uyuşmazlık dönemlerine ait 2002,2003,2004 yıllarına ait dönem bordrolarında isimleri yer alan bordro tanıklarını dinlemek    bordro tanıkları beyanlarının  yeterli olmadığı durumda,  komşu işyeri tanıkları olarak dinlenen tanıkların da  komşu işyerlerinde çalıştıklarını gösteren kayıtlarını getirtmek, kayıtlarının bulunmadığı yerde  davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek zabıtaca  komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlar tesbit edilip beyanlarına başvurmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.   
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın  yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalılardan kurumun  bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,  24.1.2008 gününde oybirliğiyle  karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi