Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 24.06.2002-2.4.2004 tarihleri arasında geçen sigortalı çalışmalarının tesbitiyle işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava nitelikçe davacının davalı işyerinde 24.6.2002-2.4.2004 tarihleri arasında çalıştığının tesbiti ile işçilik alacaklarının davalı işverenden istemine ilişkindir.
Mahkemece hizmet tesbiti davasının kabulüne işçilik alacakları isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işverence davacı adına düzenlenen 24.6.2002 tarihli işe giriş bildirgesinin süresinde kuruma verildiği, hizmet cetveline göre 24.6.2002-6.4.2004 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen bir kısım çalışmaların kuruma bildirildiği, işyerinin 1.1.2002 tarihinde yasa kapsamına alındığı, 2002,2003,2004 yıllarına ait Kuruma verilen dönem bordrolarının getirtildiği görüşmüştür.
Somut olayda dinlenen tanıkların yukarıda belirlenmiş şekilde resmi kayıtlara geçmiş ve davacı ile aynı dönem çalışmış komşu işyeri çalışanları olduğu gösteren kayıtları getirtilmediği gibi davalı işyeri dönem bordrolarında yer alan tanıkların da dinlenmedikleri anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş; Kurumdan getirtilen uyuşmazlık dönemlerine ait 2002,2003,2004 yıllarına ait dönem bordrolarında isimleri yer alan bordro tanıklarını dinlemek bordro tanıkları beyanlarının yeterli olmadığı durumda, komşu işyeri tanıkları olarak dinlenen tanıkların da komşu işyerlerinde çalıştıklarını gösteren kayıtlarını getirtmek, kayıtlarının bulunmadığı yerde davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek zabıtaca komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlar tesbit edilip beyanlarına başvurmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalılardan kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.1.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.