8. Hukuk Dairesi 2013/3746 E. , 2014/2917 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/11/2012
NUMARASI : 2011/449-2012/562
S.. S.. ve müşterekleri ile Hazine, A.. A.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 15.11.2012 gün ve 449/562 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, vekil edenlerinin murisi S.. B.."ın davalıların murisi O.. E.."dan 1511 parsel sayılı taşınmazı 40 yıl önce satın aldığını, vekil edenlerinin taşınmaz üzerinde eklemeli olarak 40 yılı aşkın zamandır malik sıfatıyla zilyetliği bulunduğunu, taşınmazın tapuda davalıların murisi O.. E.. adına kayıtlı olduğunu ve O.. E.."nun 19.06.1985 tarihinde öldüğünü, tapu kaydının hukuki değerini yitirdiğini, vekil edenlerinin olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı ile edinim hakkını kazandıklarını ileri sürerek nolu parselin tapu kaydının vekil edenlerinin murisince satın alınan 1500 m2"lik kısmının iptali ile vekil edenlerinin miras hisseleri oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın müvekkili kurum ile bir ilgisi bulunmadığından davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini savunmuş; davalılar M.. E.., İ.. E.., F.. E.., S.. E.., A.. E.. açılan davaya karşı olmadıklarını, davacıların kullandığı ve satılan yerin belli olduğunu, kendilerine mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin yüklenmemesini istediklerini beyan etmişler; diğer davalılar, cevap dilekçesi sunmamış, oturumlara katılmamışlardır.
Mahkemece, davacı tarafça tespitten önceki sebep ile tespitten sonraki harici satışa dayanıldığı, tapulu taşınmazın harici satışının geçersiz olduğu ve kadastrodan önceki hukuki sebep bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine, davalı Hazine yönünden husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm; davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; davacılar vekili, dava dilekçesinde kayıt malikinin 19.06.1985 tarihinde öldüğünü, taşınmaz üzerinde 40 yılı aşkın süredir malik sıfatıyla nizasız fasılasız şekilde vekil edenlerinin zilyetliği bulunduğunu, tapu kaydının hukuki değerini yitirdiğini, 4721 sayılı TMK"nın 713/2 maddesindeki koşulların vekil edenleri lehine gerçekleştiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş, yargılamanın devamı sırasında da bu iddialarını tekrarlamış olmasına rağmen; Mahkemece, davacı tarafça kadastro çalışmaları öncesi sebep ile kadastro tespitinden sonraki harici satışa dayanıldığı belirlemesi yapılarak, bu yönde değerlendirme ile hüküm kurulması doğru değildir. Ayrıca, davacı tarafça tespitten sonraki hukuki sebebe dayalı olarak istemde bulunulduğundan 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3 maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin bu davada uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve TMK.nun 713/2. fıkrasında yer alan “maliki 20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 2.fıkraları gereğince tapunun hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece, davanın bu niteliği gözönüde bulundurularak dosya içeriğine ve taraflarca ileri sürülecek delillerin toplanmasından sonra hasıl olacak kanaate göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, kural olarak tapu iptali ve tescil davalarında, dava, kayıt malikine, kayıt maliki ölüyse mirasçılarına yöneltilerek açılır. Eldeki davada, dava konusu 1511 parsel sayılı taşınmazın tapu maliki O.. E.. mirasçıları arasında Hazine bulunmadığına göre; mahkemece, davanın Hazine bakımından husumet nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan gerekçeler nedeniyle, davacılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı görülen yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3.maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.