Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6136
Karar No: 2016/3010

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/6136 Esas 2016/3010 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/6136 E.  ,  2016/3010 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    3402 sayılı Kadastro Kanununun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre... köyü çalışma alanında orman kadastrosu yapılarak kısmî ilâna çıkarılmış; davacı ... Yönetimi, 28.03.2011 tarihli dava dilekçesiyle, ekli haritada sınırları gösterilen taşınmazların orman sınırları dışında bırakıldığını ancak, bu taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle, Hazine ve köy tüzel kişiliğine karşı, kısmî ilân süresi içinde dava açmıştır.
    3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre, kısmî ilân sırasında orman sınırları dışında kalan taşınmazların arazi kadastrosu yapılmış ve kadastro sırasında 179 ada 1, 2, 3, 4, 5, 7, 8, 34, 39, 40, 41, 42, 51, 52 ve 53, 177 ada 1, 2, 3, 14, 15, 18, 79 ve 80, 173 ada 16, 164 ada 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazlar ile 163 ada 74, 73, 72, 71, 70, 65, 64, 63, 62, 61, 60, 59 ve 57 parsel sayılı taşınmazlar, malik haneleri açık bırakılmak suretiyle, davalı olarak tespit edilmiştir.
    Kadastro mahkemesince, orman kadastrosuna itiraza ilişkin dava dosyası ile çekişmeli taşınmazlara ait tutanak asılları birleştirilerek taşınmazların kadastro tutanaklarında adları yazılı zilyetleri davaya dahil edilmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ... Yönetiminin davasının kabulüne, dava konusu 179 ada 1, 2, 3, 40 ve 41, 163 ada 62, 164 ada 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile hükme esas alınan 17.11.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda Dere-1 ve 2, Yol-1, 2, 3 ve 4 olarak gösterilen taşınmaz bölümlerinin ve aynı bilirkişi raporunda dava konusu 173 ada 16, 177 ada 1, 2, 3, 14, 15, 18, 79 ve 80, 179 ada 4, 5, 7, 8, 34, 39, 42, 45, 46, 47, 51, 52 ve 53, 163 ada 57, 59, 60, 61, 63, 64, 65, 70, 71, 72, 73 ve 74, 164 ada 9, 10, 11, 12, 13, 16, 17 ve 19 parsel sayılı taşınmazların (A) harfi ile gösterilen bölümlerinin orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline; (A) bölümlerinin orman olarak Hazine adına tesciline karar verilen taşınmazların aynı fen bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen bölümlerinin tarla vasfıyla davalı gerçek kişiler adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; daha sonra re"sen yapılan tavzih ile 179 ada 45, 46 ve 47 sayılı parsellere ilişkin hükümler karardan çıkarılmış; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.

    Davalı Hazinenin temyiz istemi çekişmeli 173 ada 16, 177 ada 1, 2, 3, 14, 15, 18, 79 ve 80, 179 ada 4, 5, 7, 8, 34, 39, 42, 45, 46, 47, 51, 52 ve 53, 163 ada 57, 59, 60, 61, 63, 64, 65, 70, 71, 72, 73 ve 74, 164 ada 9, 10, 11, 12, 13, 16, 17 ve 19 parsel sayılı taşınmazların fen bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen ve davalı gerçek kişiler adına tescile karar verilen bölümlerine ilişkindir.
    Somut olayda, Orman Yönetimince açılmış bulunan dava nedeniyle temyize konu taşınmazların kadastro tutanaklarının malik haneleri açık bırakılmış ve kadastro tutanakları Kadastro Mahkemesine aktarılmış bulunduğundan, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2. maddesi uyarınca yargılamanın re"sen araştırma kurallarına göre yapılması zorunlu bulunmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, çekişme ve temyize konu taşınmazların tüm bölümleri yönünden gerçek hak sahibini ortaya çıkaracak şekilde re"sen inceleme ve araştırma yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken; bu taşınmazların orman sayılmayan ve fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümleri üzerinde adlarına tescil kararı verilenlerin gerçek hak sahibi olup olmadıkları hususunda yöntemine uygun şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Orman sınırlandırması yapılmayan veya sınırlandırmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukukî durumunun 3116, 4785, 5658 ve 6831 sayılı kanunlar hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Kanun, sadece hangi nitelikteki taşınmazların Devlet Ormanı sayılacağını göstermiş ve Devlet ormanlarının kadastrosunun yapılmasını öngörmüştür. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince, aynı Kanunun 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tâbi tutulmuş; iadenin koşulları aynı Kanunda gösterilmiştir.
    Bu nedenle mahkemece, temyize konu çekişmeli taşınmazların (B) harfi ile gösterilen bölümlerine yönelik olarak, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman mühendisi, bir ziraaat mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, çekişmeli taşınmazların dava edilmeyen bölümlerinin orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, adlarına tescil kararı verilenler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek
    kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ile varsa zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilebilecek taşınmaz sınırının aşılıp aşılmadığı hususunda tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğü nezdinde araştırma yapılmalı, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu uyarınca sulu ya da susuz toprak olup olmadığı gözönünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Diğer taraftan, 179 ada 45, 46 ve 47 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin dava hükümden önce tefrik edildiği halde, dava kapsamı dışında kalan bu parseller yönünden de esasa ilişkin karar verilmesi doğru olmadığı gibi; daha sonra 6100 sayılı HMK"nın 305. maddesine aykırı olarak re"sen tavzih yapılmak suretiyle, bu parsellere ilişkin hükmün karardan çıkartılması da usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüyle temyiz istemine konu 173 ada 16, 177 ada 1, 2, 3, 14, 15, 18, 79 ve 80, 179 ada 4, 5, 7, 8, 34, 39, 42, 45, 46, 47, 51, 52 ve 53, 163 ada 57, 59, 60, 61, 63, 64, 65, 70, 71, 72, 73 ve 74, 164 ada 9, 10, 11, 12, 13, 16, 17 ve 19 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükmün BOZULMASINA 09/03/2016 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi