Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5602
Karar No: 2017/7759
Karar Tarihi: 23.05.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/5602 Esas 2017/7759 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/5602 E.  ,  2017/7759 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 23.05.2017 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalılar vekili Av.... geldi. Karşı taraf davacılar vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar vekili, tarafların ortak murisi.... 05.07.2001 tarihinde düzenlenen vasiyetname ile çok değerli taşınmazını davalıya vasiyet ettiğini, ancak vasiyetnamenin ön görülen şekil şartlarına uyulmadan yapıldığını, vasiyetçinin, vasiyetnamenin tanzim edildiği tarihte 75 yaşını aşkın felçli ve yatalak bir kimse olduğunu, lehine vasiyet yapılan Hasan Hüseyin ile aynı binada ikamet edip devamlı onun kontrolü ve baskısı altında olduğunu, yaşlı, yatalak ve felçli olan vasiyetçinin Beyşehir"de ikamet ettiği halde Şarkikaraağaç Noterliğine götürülüp orada vasiyetname tanziminin de hayatın akışına ters düştüğünü, davalının hilesi, baskısı ve tertibi ile bu şekilde işlem yapıldığını, vasiyetnamede tanık olarak gösterilen kişilerin de davalının eşinin yakın akrabaları olduğunu, vasiyetçinin, vasiyetnameden sonra vekaletnameler ve yaptığı tasarruflarla da vasiyetten rücu ettiğini ortaya koyduğunu, dolayısıyla vasiyetin geçerli olmadığını belirterek vasiyetnamenin iptaline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacılar vekili devam eden duruşmalar sırasında tenkis taleplerini atiye terk ettiklerini bildirmiştir.
    Davalı ... cevabında; davacıların ileri sürdüğü iddiaların hiçbirinin iptal şartlarından olmadığını, her ne kadar muris taşınmazı Muhittin Yürekli"ye satmış ise de satış işlemi muvazaalı olarak görülüp Muhittin Yürekli adına olan tapu kaydı iptal edilerek davacılar adına tesciline karar verildiğini, dolayısıyla vasiyetçinin vasiyet iradesinin geçerli olduğunu, hile iddiasının yersiz olduğunu, annesinin aklı ve şuurunun yerinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacılar tarafından açılan davaların kabulü ile Şarkikaraağaç Noterliğinin 05.07.2001 tarih ve 02141 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde vasiyetnamesinin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davalı ... tarafından açılan vasiyetnamenin tenfizi davasına karşı ....24.01.2011 tarihli cevap dilekçeleri ile aynı zamanda vasiyetnamenin iptali için karşı dava açmışlardır.
    Davacı.....n ise 24.02.2011 tarihinde....ye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/91 Esas sayılı dosyası ile ayrı bir vasiyetnamenin iptali davası açılmıştır. İş bu dava, davalı ... tarafından açılan vasiyetnamenin tenfizi davası ile birleştirilmiştir.
    Mahkemece, 13.05.2014 tarihli karar ile; vasiyetnamenin tenfizi davasının reddine, karşı davanın ve birleşen davanın kabulü ile .... Noterliğinin 05.07.2001 tarih ve 02141 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde vasiyetnamesinin iptaline karar verilmiş, kararın temyizi üzerine Dairemizin 10.02.2015 gün ve 2014/15744 Esas- 2015/1996 Karar sayılı ilamı ile " somut olayda; hem vasiyetnamenin tenfizi davası, hem de vasiyetnamenin iptali davaları, aynı mahkemede ve aynı dava dosyasında birlikte görülmüştür. Bu durumda, öncelikle, vasiyetnamenin iptali davalarının tefrik edilerek, ayrı bir esasa kayıt edilmesi ve vasiyetnamenin tenfizi davası için, iptal davasının sonuçlanmasının bekletici mesele yapılması gerekecektir. Öyle ise, mahkemece; yukarıda açıklanan esaslar gözetilerek, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir." gerekçesi ile bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyan mahkemece, 11.11.2015 tarihli celsede, mahkemenin mevcut dosyası ile birleştirilen 2011/91 Esas sayılı vasiyetnamenin iptali davasının mahkemenin mevcut dosyasından tefriki ile yeni bir esasa kaydının yapılmasına, vasiyetnamenin iptali davasının mahkemenin mevcut dosyası bakımından bekletici mesele yapılmasına karar verilmiştir.
    HMK"nın 297/son maddesi gereğince; Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Öte yandan davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, birleştirilen dava dosyasının tarafları, iddia, savunma özeti, delilleri kararda belirtilip, değerlendirilip, asıl ve birleşen her bir dava için kararda ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir.
    İş bu dosyada hüküm kısmında davacılar tarafından açılan davaların kabulüne karar verilmiş ise de; vasiyetnamenin tenfizine karşı açılan vasiyetnamenin iptaline ilişkin karşı dava, usulüne uygun vasiyetnamenin tenfizi dosyasından tefrik edilmediği gibi, hüküm kısmında karşı davaya ve asıl davaya ilişkin ayrı ayrı hüküm tesis edilmemiş, gerekçeli kararda karşı davanın davacıları davalı olarak gösterilmiştir.
    Bu hali ile verilen karar HMK"nın 297. maddesine uygun değildir. Mahkemece karşı davaya ilişkin usulüne uygun bir tefrik kararı verilmesi ve vasiyetnamenin tenfizine karşı açılan vasiyetnamenin iptaline ilişkin karşı dava ve vasiyetnamenin tenfizi ile birleştirilen ve sonrasında tefrik edilen vasiyetnamenin iptaline ilişkin dava bakımından yukarıda açıklandığı şekilde ayrı ayrı, HMK’nın 297. maddesine uygun olarak hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    Bozma nedenine göre, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı ... için takdir edilen 1.480 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalı ..."e verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi