Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/119
Karar No: 2016/5924
Karar Tarihi: 30.05.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/119 Esas 2016/5924 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/119 E.  ,  2016/5924 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13.05.2015 tarih ve 2014/425-2015/182 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirketin, Avrupa"daki Türk işçilerinden para tahsil eden şirketlerden biri olduğunu, müvekkilinden yüksek oranda faiz verileceği vaadi ile 15.12.1997 tarihli tahsilat makbuzu ile 25.000 DEM, 01.01.1999 tarihli tahsilat makbuzu ile 7.000 DEM ve 01.01.2000 tarihli tahsilat makbuzu ile 6.600 DEM olmak üzere toplamda 38.600 DEM tahsil edildiğini, bu belgeler karşılığında ...."ye ait hisse senetlerinin müvekkiline verildiğini, bu şirketin davalı tarafından kurulduğunu ve paravan olarak kullanılarak müvekkilinden para tahsil edildiğini, tahsil edilen para ile ilgili olarak davalı şirketten başka sorumlu olarak başvurulacak tüzel veya gerçek kişi olmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinden tahsil edilen (38.600 DEM) 19.735,86 EURO"nun faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, zamanışımı ve husumet savunmasında bulunmuştur.
    Mahkemece, davacının geri iadesini istediği alacaklarının tahsilat makbuzlarına göre ödeme tarihlerinin 01.01.1999, 01.01.2000, 15.12.1997 olduğu, 6098 sayılı TBK"nın 72. maddesi gereğince genel dava zamanışımı süresi 10 yıl olup, dava tarihi itibariyle alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davalının var olduğu ileri sürülen haksız ve hukuka aykırı fiilleri sonucu davalı şirkete yatırılan paranın davalıdan tahsiline ilişkin bir tazminat davasıdır.
    Davacı taraf, davalı tarafından Almanya başta olmak üzere birçok ülkede yüksek faiz garantisi ve paraların her istediği an geri çekilebileceği sözü verilerek bir banka gibi binlerce insandan mevduat toplanıp, yüksek oranlarda faiz dağıtılacağı vaad edildiğini, bu garantilere inanarak davalı şirkete çeşitli tarihlerde toplam 38.600 DEM tutarında yatırım yaptığını, karşılığında kendisine ...."ye ait hisse senetleri verildiğini, bu şirketin paravan şirket olarak davalı şirket tarafından kurulduğunu, bu şirket kanalıyla yatırımcıların dolandırıldığını ileri sürmüştür. Mahkemece, 6098 sayılı TBK"nın 72. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile davanın zamanaşımı sebebi ile reddine karar verilmiştir.
    Ancak, davada gerçekten de zamanaşımı sürelerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesinden önce, davacı tarafın iddialarının ileri sürülüş şekli bakımından üzerinde durulması gereken öncelikli husus, davada zamanaşımı def"inin ileri sürülmesinin dürüstlük kurallarına aykırı olup olmadığı hususudur. Her ne kadar, bir borçlunun borcunun zamanaşımına uğradığını ileri sürmesi, bu yolla borcunu ödemekten kaçınması tüm çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi Türk hukuku bakımından da kanunen kendisine tanınan bir hak ve zamanaşımı def"inin ileri sürülmesi tek başına borçlunun dürüstlüğe aykırı bir davranışı olarak kabul edilemez ise de bazı hallerde zamanaşımı def"inin ileri sürülmesi dürüstlükle bağdaşmayabilir. (K.Oğuzman, T.Öz, Borçlar Hukuku Genel Hükümler 2009, s. 482) Zamanaşımı def"inin ileri sürülmesinin hangi hallerde dürüstlük kuralına aykırı bulunduğu hususunda normatif bir düzenleme bulunmadığından bu hususun varid olup olmadığının her somut uyuşmazlığın özellikleri nazara alınarak değerlendirilmesi gerekir. Bilimsel ve yargısal içtihatlarda davacının dava açmaması için oyalanması durumu dürüstlük kuralına aykırılık olarak kabul edilmektedir (age, s. 482 vd.)
    Şu halde, yüksek faiz garantisi ve paraların her istediği an geri çekilebileceği garantisi ile inandırılıp, güven telkin edilen ve yatırdığı parasını alamayacağının anlaşılması üzerine işbu davayı açtığını ileri süren davacıya karşı paranın yatırılış tarihine göre zamanaşımı süresinin dolduğu belirtilerek zamanaşımı def"i ileri sürülmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşır bir tutum olmadığının kabulü ile davalı tarafın yerinde görülmeyen zamanaşımı def"inin reddiyle uyuşmazlığın esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan hususlar gözden kaçırılarak yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu sebeple davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.05.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Dairemiz kararında "...yüksek faiz garantisi ve paraların her istediği an geri çekilebileceği garantisi ile inandırılıp, güven telkin edilen ve yatırdığı parasını alamayacağının anlaşılması üzerine işbu davayı açtığını ileri süren davacıya karşı paranın yatırılış tarihine göre zamanaşımı süresinin dolduğu belirtilerek zamanaşımı def"i ileri sürülmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşır bir tutum olmadığının kabulü ile davalı tarafın yerinde görülmeyen zamanaşımı def"inin reddiyle uyuşmazlığın esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan hususlar gözden kaçırılarak yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin" doğru olmadığı belirtilmiştir.
    Kararda belirtildiği gibi, zamanaşımı def"inin ileri sürülmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunun kabul edilebilmesi için, davacının iddialarının ispat edilmiş olması gerekir. Sadece, davacının iddiasını ileri sürüş şekline göre, zamanaşımı definin dürüstlük kuralına aykırı olduğu kabul edilemez.
    Bu nedenle, davacının iddiaları dosyadaki delillere göre değerlendirilip, davalı tarafından, davacının yüksek faiz garantisi ve paralarını her istediği an geri çekilebileceği garantisi ile inandırılıp, güven telkin edildiği ve yatırdığı parasını alamayacağının anlaşılması üzerine işbu davayı açtığı hususunun sabit olması halinde, zamanaşımı definin ileri sürülmesinin dürüstlük kuralına aykırı kabul edilmesi gerekeceği şeklinde bozma yapılması gerekirken, iddianın ispat edildiği varsayımı ile yaapılan bozma kararına katılmıyorum.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi