MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki muvaazalı takibin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili, davalı ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı, maaş haczi için yazı yazıldığında .... İcra Müdürlüğü"nün 2013/531 sayılı takip dosyasından maaş kesintisi yapıldığı bu dosya alacaklısı davalı ...."ın borçlunun dayısı olduğunu ve muvaazalı takip yaptığından iptalini istemiştir.
Davalı vekili, davacının kıymetli evrakın iptalini açma hakkı olmadığını, iddia edildiği gibi ...."ın müvekkilinin dayısı olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının .... İcra Müdürlüğü"nün 2013/531 sayılı takip dosyası alacaklısının, davalının dayısı olduğunu ispatlayamadığı, ayrıca bu iddia doğru olsa bile alacağın muvazaalı olduğunu ispatlayamadığı harici duyumları ile bir olgunun ispatının mümkün olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre dava İİK"nun 277.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu bu hali ile genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden ticaret mahkemesi sıfatı ile bakılması hatalı ise yargı çevresinde ayrı bir Ticaret Mahkemesi bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, davanın
görülebilmesi için gerekli aciz belgeside sunulmadığından karar sonuç itibari ile doğru bulunduğundan davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA ve 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu"nun 140. maddesi gereğince davacıdan harç alınmamasına, 07/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.