MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 58 maddesinin uygulanmasına esas alınan sabıka kaydındaki cezaya göre sanığın ... Asliye Ceza Mahkemesi"nden hırsızlık suçundan aldığı 29.03.2006 tarih ve 2006/413-193 sayılı ilamdaki cezası daha fazla olmasına rağmen, tekerrür uygulaması sırasında daha az ceza içeren hükmün gösterilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-İddianame ile sanık hakkında dava konusu eşyaları müştekinin evine girerek çaldığından bahisle, 5237 sayılı TCK"nun 142/1-b, 116/1, maddeleri gereğince cezalandırılması için açılan kamu davasında, mahkemece yapılan yargılama sonunda sanığın hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarını işlediği sabit olmadığından beraatına karar verilip, sanığın eyleminin suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu oluşturduğundan bahisle, suç eşyasını satın almak suçundan ek savunma verilip aynı eylem nedeniyle bu defa mahkumiyetine karar verilerek aynı eylem nedeniyle hem beraat hem de mahkumiyet hükmü kurularak çelişkiye sebebiyet verilmesi,
2-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun yalnız kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 18.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.