23. Hukuk Dairesi 2014/4874 E. , 2014/7093 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 46. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 23/10/2013
NUMARASI : 2009/87-2013/272
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. .. ile davacı vekili Av. İ.. D.."ın gelmiş olmasıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı acente arasında düzenlenen 07.07.2008 - 04.09.2008 tarihli dönemi kapsayan 12.07.2008 günlü "garanti konaklama sözleşmesi" ile davalının 10.07.2008 - 04.09.2008 tarihleri arasında müvekkiline ait otelde 30 oda yönünden konaklama garantisi verdiğini, davalının sözleşmeden kaynaklanan edimlerinin bir kısmını ifa etmesine rağmen cari hesap bakiyesi ile konaklama yaptırılmayarak boş bırakılan odalar nedeniyle keşide edilen faturanın ödenmemesi üzerine takip tarihteki kur üzerinden Türk Lirasına çevrilen 83.972,20 TL"lik takibe vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmenin yetkili kişice imzalanmadığını, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, konaklama yapılmayan bütün odalar için tazminatı ödeneceğinin sözleşmede kararlaştırılmadığını, ticari ilişkide sözleşme ile taahhüt edilen sayıdan fazla konaklama yaptırıldığını, eksik konaklamanın mücbir sebepten kaynaklandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; sözleşmenin davalı şirketin yetkilisince imzalandığı gibi sözleşmeye davalının icazet de verdiği, sözleşme uyarınca konaklama yaptırılmayan odalar yönünden davacının tazminat hakkı bulunduğu, ancak hakkın dürüstlük kurallarına göre kullanılması gerektiği, bu durumda tazminatın sözleşmede yazılı boş oda sayısı üzerinden değil, davacının fiilen 3. kişilere sattığı odaların düşülmesinden sonra boş kalan odalar için tazminat isteme hakkı bulunduğu, sözleşme süresince 437 adet boş oda bulunduğu, odaların boş kalması nedeniyle davacının yapmaktan kurtulduğu giderlerin de hesaplamada dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının takibin 50.238,72 TL"lik kısmına yaptığı itirazın iptali ile takibin anılan miktara takip tarihinden itibaren değişken oranda yasal faiz yürütülmek sureti ile devamına, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Taraflar arasında 12.07.2008 günlü ve 07.07.2008-04.09.2008 dönemini kapsayan "garanti konaklama sözleşmesi" düzenlenmiştir. Sözlemenin, şartlar başlıklı 3. maddesinde, sözleşmedeki tüm fiyat ve garanti kontenjanlarının İran pazarı için geçerli olduğu, 01.07.2008 ile 31.08.2008 arası oda fiyatının 86 USD olduğu, 10.07.2008 ile 04.09.2008 arasında davacının 30 odayı garanti ettiği düzenlenmiş, 4. ve 5 maddelerde ise, davalı acentenin 10.07.2008 ile 04.09.2008 arası her gün için 30 odayı garantili olarak rezerve ettiği ve davalının garanti edilen 30 odalık rezervasyonu iptal etme hakkının bulunmadığı, tüm rezervasyonlar gerçekleşmiş gibi rezervasyon fiyatını ödemekle yükümlü olduğu konularında taraflar arasında anlaşmaya varılmıştır. Davalının, garanti edilen dönemde sözleşmede belirlenen sayıda odada konaklama yaptırmadığı da dosya kapsamı ile sabittir. Ne varki, sözleşmede 86 USD fiyat belirlemesine rağmen, davacı yan 66 USD oda fiyatı üzerinden, boş bırakılan odaların ücretinin tahsili için davalı acente aleyhine takip başlatmıştır. Sözleşme ile kararlaştırılan oda fiyatının kati fiyat olduğu, oda boş kalsa dahi her halükarda bu ücretin ödenmesinin kararlaştırıldığı açıktır. Bu durumda, davacının alacağının, odanın boş kalmasından kaynaklanan giderler nedeniyle herhangi bir indirim yapılmadan belirlenmesi gerekirken sözleşme ilişkisine rağmen bilirkişice ticari teammüle göre belirlenen miktarın esas alınarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Diğer yandan, az yukarıda açıklandığı üzere taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmakta olup, sözleşme uyarınca konaklama yaptırılan ve boş bırakılan oda sayısı ile oda ücreti ve sonuçta kullanılmayan odalar nedeniyle ödenmesi gereken miktar belirlenebilir olduğundan, diğer bir anlatımla alacak likit olduğundan icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, taraflar arasındaki ilişkini ticari olması, takip talebinde merkez bankasınca kısa vadeli kredilere uygulanan avans faizinin istenilmesi ve istemin 3095 sayılı Kanun"un 2. maddesindeki avans faizine ilişkin olduğunun anlaşılmasına rağmen mahkemece yasal faize hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.