1. Ceza Dairesi 2013/2129 E. , 2014/5052 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 1 - 2012/223022
MAHKEMESİ : Elbistan Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 08/03/2012, 2010/126 (E) ve 2012/63 (K)
SUÇ : Kasten Öldürme-Kasten Yaralama-Korku, Kaygı Veya Panik Yaratabilecek Tarzda Ateş Etme (Tehdit)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Maktülün eşi olup "vekili aracılığıyla" 10.06.2011 havale tarihli dilekçe ile ve duruşmada kendisi adına asaleten, çocukları S Y., Y. İ., E. S. ve Şengül adına velayeten davaya katılma talebinde bulunan A. B."un davaya katılması yönünde bir karar verilmeden karışıklığa neden olacak şekilde "Suçtan zarar görme ihtimaline binaen, müşteki S.. B.."un kendi adına asaleten, çocukları Y. İ. B., Ş. B. ve E. S.B. adına velayeten usulüne uygun katılma talebi uyarınca CMK’nun 237, 238. maddeleri uyarınca KATILAN olarak dava ve duruşmalara kabulüne" şeklinde karar verildiği anlaşılmış ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21.11.2006 gün ve 2006/2-249-247, 15.07.2008 gün ve 2008/9-95- 195, 19.10.2010 gün ve 2010/9-149-105 sayılı kararlarında belirtildiği üzere, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp karara bağlanmayan katılma isteklerinin, temyiz incelemesi sırasında herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını gerektirmiyorsa, karara bağlanması mümkün olduğundan, 5271 sayılı CMK"nun 237/2. maddesi uyarınca, müşteki A. B.un eşi olan maktül Ş.. B.."a yönelik işlendiği iddia olunan kasten öldürme suçundan doğrudan zarar görmesi ve bu hususta herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasına gerek bulunmaması nedeniyle, CMK"nun 237/2. maddesi uyarınca, sanık S.. A.. hakkında açılan kamu davasına kendisi adına asaleten, çocukları S.. B.., Y. İ. B., E. S. B. ve Ş. B. adına velayeten katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
1)Katılan A. B."un hak ve yetkisi olmadığından vekilinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK"nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
2)Sanık Halil İbrahim hakkında mağdurlar Müslüm ve Sabahat"a yönelik kasten yaralama ile genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması; sanıklar Müslüm ve Sabahat hakkında mağdur Halil İbrahim"e yönelik kasten yaralama; sanık Sabahat hakkında mağdurlar Süleyman ve Halil İbrahim"e yönelik tehdit suçları nedeniyle 5271 sayılı CMK"nun 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar aynı kanunun 231/12. maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna tabi olup temyiz kabiliyetleri bulunmadığından, bu hususta mahallince değerlendirme yapılması mümkün görülmüş; temyiz edenlerin sıfatları ve dilekçelerinin içeriklerine göre temyiz incelemesi sanık Süleyman hakkında mağdurlar Müslüm ve Sabahat"a yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ve maktül Şefık"e yönelik kasten öldürme suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
. 3)a) Sanık Süleyman hakkında maktül Şefik’e yönelik kasten öldürme suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm yönünden yapılan incelemede;
Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık Süleyman ve ailesi ile maktül Şefik"in anne ve babasının komşu oldukları, olay günü gündüz saat 11.00 sıralarında elektriğin kesilmesi üzerine sanığın evin bahçesinde bulunan jeneratörü çalıştırdığı, ses ve dumandan rahatsız olan maktülün anne ve babasının da durumu sanık Süleyman ve kardeşi Halil İbrahim"e bildirdikleri ancak aralarında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine sanık ve kardeşi ile maktülün anne ve babasının sopalarla birbirlerini basit şekilde darp ettikleri, bir süre sonra kavgadan haberdar olan maktül ve kardeşi Yunus"un yanlarına arkadaşları Mehmet, Menan ve Vehpi"yi de alarak gece 23.30 sıralarında Şanlıurfa İlinden olay yeri olan Kahramanmaraş İli Ekinözü ilçesine geldikleri, temin ettikleri sopa, kürek, levye ve demir çubuklarla sanığın ikametinin camlarını kırıp içeriye taş attıkları ve giriş kapısını açmak için zorladıkları, bunun üzerine sanığın kardeşi Halil İbrahim"in evde bulunan çift kırma av tüfeği ile maktül, kardeşi ve arkadaşlarını eylemlerinden vazgeçirmek için giriş kapısının üst kısmına ve tavana doğru iki kez uyarı ateşinde bulunduğu, ancak maktül ve yanında bulunanların buna rağmen evin içerisine girdikleri, ellerinde bulunan cisimlerle sanık ve ailesine saldırdıkları, sağ göz altında 0,5 cm"lik sıyrık ve morluğa, sol yanakta 2 cm’lik ve sol elde 1 cm"lik kesilere ve sağ omuzda yumuşak doku şişliğine neden olacak şekilde yaralanan sanık Süleyman’ın da kendisine ve ailesine yönelen bu saldırı karşısında eline geçirdiği bıçağı rasgele salladığı, birden fazla bıçak darbesi isabet alan maktülün ise toraksa nafiz olup kalpte yaralanmaya neden olan bir adet yaralanması nedeniyle öldüğü olayda;
Sanığın, maktül ve yanında bulunan diğer kişilerden kendisine ve ailesine yönelmiş bulunan haksız saldırıyı, o anki hal ve koşullara göre ve orantılı biçimde defetmek amacıyla, eylemini meşru savunma koşulları altında gerçekleştirdiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 25/1 ve 5271 sayılı CMK"nun 223/2-d maddeleri uyarınca beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde sanığın eyleminin "meşru savunmada sınırın mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan ileri geldiği" gerekçesiyle TCK’nun 27/2 ve CMK"nun 223/3-c maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
b)Sanık Süleyman hakkında mağdurlar Müslüm ve Sabahat"a yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden yapılan incelemede;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Süleyman"ın mağdurlar Müslüm ve Sabahat"a yönelik kasten yaralama suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık Süleyman müdafiinin bir nedene dayanmayan, katılanlar Müslüm ve Anzılha vekilleri ile katılan Sabahat"ın sanık Süleyman hakkında maktül Şefık"e yönelik eyleminden dolayı kasten öldürme suçundan hüküm kurulması gerektiğine, Cumhuriyet Savcısı"nın sanık Süleyman"ın maktül Şefık"e yönelik eyleminin haksız tahrik altında kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçu kapsamında olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve dosya kapsamına göre, 19.06.2010 günü saat 11.00 sıralarında yaşanan ilk olayda, olayın başlangıcını gören tarafsız tanığın bulunmaması, olayın oluşumuyla ilgili olarak her iki tarafın da birbirlerini suçlaması ve ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının belirlenememesi karşısında, haksız tahrik hükümlerini düzenleyen 5237 sayılı TCK"nun 29. maddesi uyarınca sanık lehine asgari oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık Süleyman müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 10/11/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.