Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/4535
Karar No: 2008/1727

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/4535 Esas 2008/1727 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/4535 E.  ,  2008/1727 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 8. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 13/02/2007
    NUMARASI : 2005/566-2007/35

    Davacı, 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılık süresinin  tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen  kabulüne karar vermiştir.     
    Hükmün davalı  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi    
    Dava, davacının 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılık süresinin tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece davacının 1.2.1982-30.5.1983, 25.11.1986-30.1.1997 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olduğunun tesbitine fazla istemin  reddine karar verilmiştir.
    1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde  zorunlu Bağ-Kur  sigortalılığı için  esnaf sicili veya kanunla  kurulu  meslek kuruluşu kaydı aranırken  20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren  2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı  Yasa"nın  24. maddesi değiştirilecek  zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için  gelir vergisi  mükellefi olması şartı getirilmiş ancak  gelir vergisinden  muaf olanlar  için meslek kuruluşuna kayıtlı  olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı  Yasa ile 24. madde  değiştirilerek  zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması  yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek  zorunlu Bağ-Kur   sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak  gelir vergisinden muaf olanlar için  esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 17.03.1976-5.8.2000 tarihleri arasında oda  1.2.1982-30.5.1983, 25.11.1996-30.1.1997 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu 7.8.2000 tarihli bildirge üzerine vergi kaydı esas alınarak  20.04.1982 tarihi itibariyle tescil edildiği, bilahare vergi kaydının 30.05.1983 tarihinde son bulunduğunun davalı Kurumca anlaşılması üzerine vergi kaydı esas alınarak 30.05.1983 tarihi itibariyle terkin edilip sigortalılığının  oda kaydına istinaden 22.3.1985 tarihinde başlatılıp terk dilekçesi üzerine 30.1.1997 tarihinde sonlandırıldığı  ve 1.6.1983-21.3.1985 tarihleri arasında sigortalı olarak kabul edilmediği 1.6.1975-7.7.1975   tarihleri arasında 36, 1.8.1996 -31.12.1996 tarihleri  150, 9.9.1998-1.3.2001 tarihleri arasında 713, 2.6.2003-2.8.2004 tarihleri arasında 419 gün 506 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalı olduğu, davacının sigortalı olarak tescil edildikten sonra 23.10.2000 tarihinde 63.000.000 TL. toplu prim ödemesi yaptığı  anlaşılmaktadır.
    Gerçektende davacının uyuşmazlık konusu olan 1.6.1983-21.3.1985 tarihleri arasındaki dönemde sigortalılık şartlarını taşımadığı ortadadır.
    Davacıyı kendi hatalı  işlemi  nedeniyle yıllarca sigortalı sayan Kurumun davacıya sigortalı  olduğu inancı verdikten ve primleri tahsil  edip yıllarca  kullandıktan   sonra sigortalılığın iptal edilmesi M.K."nun 2. maddesinde öngörülen doğruluk ve dürüstlük kuralları  ile bağdaşmayacaktır. Yargıtay  Hukuk Genel Kurulu"nun 1.10.1997 günlü, 1997/10-578 Esas, 1997/758 Karar sayılı Kararı"da bugündedir. İhtilaf konusu olan 1.6.1983-22.3.1985 tarihleri arasındaki döneme ilişkin  primler tahsil edilip davalı Kurumca uzunca süre kullanılmış ise  davacının bu dönemde 1479 sayılı Yasa"ya  tabi zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesi gerekceğinden  mahkemece 23.10.2000 tarihinde yapılan toplu ödemenin bu dönemi kapsayıp kapsamadığı belirlenmelidir.
    Öte yandan sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa cevaz verilmemiş olup bir kişinin aynı anda iki ayrı sosyal güvenlik kuruma tabi sigortalı olması mümkün değildir. Çakışan
    sigortalılık olarak adlandırılan böyle bir durumda zorunlu sigortalılıkların çakışması halinde önceden başlayan devamedegelen sigortalılığa değer verilerek sorun çözümlenmelidir. Somut olayda davacının 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığı 7.8.2000 tarihli bildirge üzerine geriye doğru başlatıldığından 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığın önceden oluşmuş 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığı bertaraf etmesi mümkün olmadığından davacının 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olduğu 1.8.1996-31.12.1996 tarihleri arasındaki  dönemde 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Ne var ki; davalı Kurumca davacının 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olduğu bu dönemde de 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olarak kabul edildiği dosyadaki mevcut sigorta cetvelinden anlaşılmaktadır. Davacı sigortalılık süresinin tesbitini istediğinden bu durumda davanın S.S.K. Başkanlığının hak alanını ilgilendirdiği açıktır.
    Yapılacak iş; S.S.K. Başkanlığının yöntemince davaya katılımının sağlanması için davacıya önel vermek, davacının  23.10.2000 tarihinde  yaptığı ödemelerin  ihtilaf konusu dönemi kapsayıp  kapsamadığını veya  kadarını  kapsadığını araştırarak çıkacak sonuca göre  yukarıdaki ilkelerde gözetilmek suretiyle davacının 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olduğu süreleri tesbit etmektir.
    Mahkemece  bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup  bozma nedenidir.
    O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 7.2.2008 gününde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi