20. Hukuk Dairesi 2015/7328 E. , 2016/3088 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... köyü, ... mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, taşınmazın Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile (A) harfi ile gösterilen 81140,94 m²"lik kısmın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi üzerine yerel mahkeme hükmü .... Hukuk Dairesinin 16/01/2014 tarih ve 2013/9320 - 2014/667 Esas ve Karar sayılı ilâmı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; “Mahkemece, temyize konu (A) harfi ile gösterilen bölümün orman sayılmayan, zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğu ve davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşulları oluştuğu belirlenerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Şöyle ki; keşif sırasında mahkemece yapılan gözlemde taşınmazın ekili sürülü olmadığının belirtilmesi ve dosya içindeki fotoğraflardan da bu durumun anlaşılması karşısında ziraat bilirkişi (A) harfli bölümünün sürülü vaziyette olduğunu bildirmiştir. Mahkeme gözlemi ile ziraat bilirkişi raporu arasında çelişki oluşmuştur. Ziraat bilirkişi raporu taşınmazda imar ve ihyanın ne zaman başlayıp ne zaman tamamlandığı hususunda da doyurucu değildir. Yine orman bilirkişi raporunda taşınmazın sadece eski tarihli (1951) memleket haritasındaki konumu üzerinde durulmuş, dava tarihinden 15-...yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve memleket haritaları incelenmek suretiyle taşınmazın o tarihlerde hangi nitelikte olduğu tarımsal amaçlı kullanılıp kullanılmadığı araştırılmamıştır. Keşifte beyanlarına başvurulan yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları taşınmazdaki imar ve ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği ve zilyetlik hususunda yeterli olmayıp soyut beyanlar içermektedir. Mahkemece, çekişmeli taşınmaza komşu kadastral parseller bulunmasına rağmen, bu parsellerin kadastro tutanak ve dayanak belgeleri getirtilip uygulanmamış, dava konusu taşınmazı ne olarak gösterdikleri belirlenmemiştir. Taşınmazın sınırlarında ve yakınlarında dere, baraj gibi unsurlar bulunmasına rağmen, jeolog bilirkişiden rapor alınması hususu düşünülmemiştir. Eksik inceleme ve araştırmaya, çelişkili bilirkişi raporlarına dayalı hüküm kurulamaz.” denilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekilince esasa ilişkin temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava, tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede genel arazi kadastrosu 1983 - 1984 yıllarında yapılmış ve 25.07.1984 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında ...yıllık süre geçmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişiler tarafından 1973 ve 1984 yılı hava fotoğraflarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların krokide (A2 ve A3) ile gösterilen taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiğine, (A1) ile gösterilen taşınmazı ise davacının, keşif tarihinden 2 - 3 yıl önce kullanmaya başladığı ve yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 10/03/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.