22. Hukuk Dairesi 2017/17110 E. , 2018/25792 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 09/08/1991 tarihinden emekliye ayrıldığı 13/06/2014 tarihine kadar davalının sahibi bulunduğu Otobüs İşletme Müdürlüğü"nde bilfiil çalıştığını, davacının 26/06/2009 tarihinde Yol Müdürlüğünden Otobüs İşletme Müdürlüğüne geçtiğini, sürekli fazla mesai yaptığını ancak fazla mesai ücretinin hiçbir şekilde ödenmediğini, davalı işverenin çalışma dönemleri boyunca ara dinlenmelerde davacıyı çalıştırdığı halde ara dinlenme ücretini ödemediğini ileri sürerek ara dinlenme ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, şoförlerin çalışma saatinden sayılan ara dinlenmelerle birlikte günlük çalışma saatinin 8 değil, 7,5 saat olduğunu, ayrıca İş Kanunun 68. maddesindeki düzenleme gözönüne alındığında davacı tarafından talep edilen "ara dinlenme ücreti" şeklinde bir alacağın ara dinlenmelerin çalışma süresinden sayılmaması nedeniyle söz konusu olamayacağını, ayrıca davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, ara dinlenmelerde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ... 1.İş Mahkemesinin 2012/456 esas sayılı benzer dosyasında 18.12.2013 günü davalı ..."nin otobüs garajında keşif ve inceleme yapıldığını, heyet olarak sahada yapılan gözlem sonucu hat şoförlerinin, sabah ve akşam trafiğinin yoğun olduğu toplam üç seferde 10"ar dakika ara dinlenmesi yapması gerektiği halde fiilen 5"er dakika ara dinlenme yapabildiği, buna göre trafiğin yoğun olduğu saatlerde sefer aralarında 10 dakika yerine 5 dakika mola verildiğinde günde 3 seferde 15 dakikadan haftanın 6 gününde 1,5 saat ara dinlenmeden kaynaklanan fazla çalışma alacağına hak kazanıldığı kanaatine varıldığı belirtilerek davacının takdiren haftada 1,5 saat ara dinlenmeden kaynaklanan fazla çalışma yaptığı, tanık beyanlarına göre de haftanın 4 günü 06.00-18.00 saatleri arası 1,5 saat ara dinlenmesi dışında günde 10,5 saatten 42 saat; haftanın 1 günü 06.00-21.30 arası 1,5 saat ara dinlenmesi dışında 14 saat; haftanın 1 günü de 08. 00-17.00 saatleri arası 1 saat ara dinlenmesi dışında 8 saat olmak üzere haftada 64 saat çalıştığı, buna göre haftalık 19 saat fazla çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki, davacı tanıkları davacının son beş yılda hat şoförlüğü yapmadığını sadece servis şoförlüğü yaptığını, hafta içinde servis hizmetleri ve diğer görevlendirildiği işleri yaptıklarını, işyerinde yapılan görevlendirmelerin yazılı olarak yapıldığını beyan etmişlerdir. Bu durumda Mahkemece davacının yaptığı servis hizmetlerine ilişkin tüm kayıt ve görevlendirme yazıları getirtilmeli, tanık beyanları ile birlikte değerlendirilmek suretiyle davacının işyerindeki çalışma düzeni belirlenmeli sonucuna göre talep konusu alacaklar hakkında karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hesaplama yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 29/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.