11. Hukuk Dairesi 2015/15686 E. , 2016/6022 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 11/06/2015 tarih ve 2014/1091-2015/892 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ... Turizm Seyahat Hiz. Ltd. Şti. ile paket tur sözleşmesi ile seyahat etmek için anlaştığını ve tüm ödemeleri yaptığını, dava dışı şirketin paket tur sözleşmesinin 7. maddesi ve ilgili mevzuat gereği müvekkili ile davalı şirket arasında seyahat sağlık sigortası düzenlettiğini, müvekkilinin seyahate çıkmadan birkaç gün önce rahatsızlandığını ve rahatsızlığın seyahate çıkmaya engel bir rahatsızlık olduğu tespit edilince seyahate gidemediğini, bunun üzerine sigorta teminatından yararlanmak için davalıya başvurduğunu ancak, davalının müvekkilinin rahatsızlığının 5-6 yıldan beridir var olan bir rahatsızlık olup, teminat kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle talebi reddettiğini oysa, rahatsızlığın önceden var olan bir rahatsızlık olmadığı gibi, önceden var olduğu tespit edilse dahi belirti vermediğinden müvekkilinin farkında olmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 9.854,25 TL"nin zararın doğduğu, bunun mümkün olmaması halinde ise, dava tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının rahatsızlığının 5-6 yıldır devam ettiğini, bu tür rahatsızlıkların poliçe genel ve özel şartları uyarınca teminat dışında olduğunu, rahatsızlığın beklenmedik ciddi hastalık durumu olmaması ve sigorta kayıt tarihi öncesine dayanan, yetkili bir doktor tarafından belirtilen kronik bir rahatsızlık olması nedeniyle talebin reddedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi"ne sevki sağlanarak aldırılan sağlık kurulu raporu uyarınca ""davacının herhangi bir kalıcı ve önceye dayalı bir rahatsızlığının olmadığı"" anlaşıldığından, davalı ... şirketinin ""eski hastalık bulunduğu ve bunun poliçeye yansıtılmadığı gerekçesi ile ödeme talebinin reddi"" yönündeki cevabının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 9.854,25 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, seyahat sağlık sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı 14/03/2014 tarihli sağlık raporundaki “Lumbago ve diskal herni” rahatsızlığı nedeniyle seyahati iptal ederek, seyahat bedelinin iadesini talep etmiş olup, Seyahat Sağlık Sigortası Genel Şartlarının “Genel İstisnalar” başlıklı 9/l maddesinde “Poliçenin geçerlilik tarihleri arasında, poliçe başlangıç tarihinden önce var olduğu, yetkili bir doktor tarafından tespit edilen tıbbi bir durum veya bu duruma bağlı olarak ortaya çıkan akut kriz”in teminat dışı sayıldığı yine, sigorta özel şartlarının 3.2. “Ek Teminatlar” başlıklı maddenin 1. fıkrasında yer alan ""Seyahatin İptali Teminatında"" ""İşbu teminat, sigortalanmış gezi için rezervasyon yaptırıldığında önceden öngörülemeden gerçekleşen...beklenmedik ciddi hastalık.... durumlarında poliçede belirtilen sigorta limitleri dahilinde güvence verir” hükmünün bulunduğu, davacının, davalı ... şirketine ibraz etmiş olduğu, ikrar mahiyetindeki imzasını taşıyan ve 14/03/2014 tarihli raporu veren aynı hekimce düzenlenen ""Tazminat Talep Formu""nda ilgili rahatsızlığın davacıda 5-6 yıldır bulunduğu belirtildiğinden, davacının tazminat talebinin sigorta genel ve özel şartlarına aykırı olduğu gibi, çelişkili davranış yasağı ve iyiniyet kurallarına da aykırı olduğu anlaşılmakla, mahkemece anılan hususlar nazara alınarak davanın reddine karar vermek gerekirken, hükme esas alınabilecek ve uyuşmazlığı çözebilecek nitelikte de bulunmayan 05/05/2015 tarihli sağlık kurulu raporuna dayalı olarak, yazılı gerekçe ile davanın kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.