Davacı ölüm aylığına hak kazandığının tesbitiyle aksine kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, eşi ve murisi olan S.S.’in 30.4.1998 tarihinden itibaren isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı olduğunu, davalı Kurum’un 1479 sayılı yasanın 4.10.2000 tarihinde yayınlanan 619 sayılı KHK ile değişik 79 maddesini gerekçe göstererek 3 ay içuinde üst üste prim ödenmediğini gerekçe göstererek murisinin sigortalılığını 19.3.1999 tarihi itibarıyla sona erdirdiğini, sonraki prim ödemelerinin dikkate alınmadığını ileri sürerek tescil tarihinden ölüm tarihi olan11.5.2004 tarihine kadar 6 yıl 11 gün isteğe bağlı sigortalığın geçerli olduğunun ve ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tesbitini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuç,eksik araştırma ve incelemeye dayalı olduğu gibi dosya içerisindeki bilgi ve belgelere de uygun bulunmamaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı yasanın 79. maddesinde, isteğe bağlı sigortalılığa 3 ay ardı ardına prim ödenmemesi halinde son ödenen prim tarihi itibarıyla son verileceğine ilişkin olarak, 619 sayılı KHK’nin kabul edildiği 4.10.2000 tarihine kadar bir hüküm bulunmamaktadır.
Ancak, Anayasa Mahkemesinin sonradan iptal ettiği, 04.10.2000 tarihli ve 619 sayılı KHK. nin geçici 2.maddesine göre “ Bu KHK’nin yayınlandığı tarihte 1479 ve 2926 sayılı kanunlara tabi isteğe bağlı sigortalı olanların bu sigortalılıkları ; bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yayım tarihini takip eden altı ay içinde ödemeleri şartıyla devam ettirilir. Bu şartı yerine getirmeyenlerin sigortalılıkları ise, son prim ödeme tarihi itibarı ile sona erdirilir.” Hükmünün ğ-getirildiği görülmektedir.Anayasa Mahkemesinin 619 sayılı KHK nin iptaline ilişkin kararı 8 Kasım 2000 tarihli resmi gazetede yayımlanmış anılan iptal kararında iptal hükmünün 08.08.2001 tarihinde yürürlüğe gireceği hükmüne yer verilmiştir.
Öteyandan; Anayasa Mahkemesinin 619 sayılı KHK nin iptaline dair kararı yürürlüğe girmeden önce 03.07.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4692 sayılı yasanın geçici 1. maddesinin ikinci bendine göre, “ 02.09.1971 tarihli, 1479 Sayılı ve 17.10.1983 tarihli, 2926 sayılı kanunlara göre 04.10.2000 tarihinden önce isteğe bağlı sigortalı olanların bu sigortalılıkları, 30.06.2001 tarihine kadar birikmiş tüm prim borçlarını, bu tarihten itibaren altı aylık süreye ilişkin prim borçları ile birlikte 31.12.2001 tarihine kadar ödemeleri şartı ile devam ettirilir.” Bu yasaya göre, altı ay içinde birikmiş tüm prim borçlarının ödeyenlerin sigortalığının devam ettirileceği kabul edildiğine göre, bu süre içerisinde geçmiş dönem borçlarının kısmi olarak ödenmesi durumunda da sosyal güvenlik ilkeleri ve hakkaniyete göre bu ödemelere geçerlilik tanınması gerekir.
KHK. nin iptalinden ve 4692 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra, 24.07.2003 tarihli 4956 sayılı yasa ile 1479 sayılı yasanın 79. maddesi yeniden düzenlenmiştir. 08.08.2001 tarihinden geçerli olan düzenlemeye göre, 1479 sayılı yasanın 79. maddesnde “ isteğe bağlı sigortalılık sigortalının prim borcunun üç aylık prim ve ceza tutarından fazla olması halinde sigortalının daha önce ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonunda sona erer.” hükmüne yer verilmiştir. Bu düzenlemeye göre, sigortalılığın sona ermesinden sonra yeniden isteğe bağlı sigortalı olabilmek için yeni bir yazılı talepte bulunulmalıdır.
Somut olayda davacı, 28.8.2001, 1.10.2001, 22.3.2004, 18.5.2004 tarihli ödemeler nedeniyle isteğe bağlı sigortalılığın devam ettiği ileri sürmektedir.Bu durumda, davacı murisinin 4692 sayılı yasanın öngördüğü süre içinde yaptığı 28.8.2001, 1.10.2001 tarihli ödemelerinin Kurum işlemi ile sigortalılığın sona erdirildiği 31.3.1999 tarihinden itibaren prim borçlarına mahsubu gerekir. 4692 sayılı yasanın verdiği süreden sonra yapılan diğer ödemelerin ise 4956 sayılı yasanın değişik 79 maddesinin yürürlüğe girmesinden, başka bir anlatımla davacı murisinin isteğe bağlı sigortalılığının sona ermesinden sonra yapıldığından dikkate alınması olanaksızdır.
Mahkemenin eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazalı şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece yapılacak iş; davacı murisinin 28.8.2001 ve 1.10.2001 tarihli ödemelerinin 31.3.1999 tarihinden itibaren hangi tarihe kadar isteğe bağlı sigortalılık süresini karşıladığını davalı kurumdan sormak, gerektiğinde bu konuda bilirkişi raporu alarak bu süreyi tesbit etmek, 1479 sayılı yasanın 41. maddesine göre ölüm aylığına yeterli hizmetin olup olmadığını gözeterek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.